Examples of using "الأشياء التي" in a sentence and their turkish translations:
yapmadığınız şeyler için üzüleceksiniz."
baktığınız şeylerde yani.
bir psikolog olarak öğrendiğim şeylerden biri şu;
Benim hayalimdeki şeylerden bir tanesi
İstediğim o şeyleri bana getir.
Bir erkek olarak neyi bilmediğimin farkında değildim.
İstediğimiz şeyleri elde edebilme yeteneğimize dair beklentilerimiz
Söylenen şeyleri nasıl göz ardı edebildin?
burayı önemli yapan şeylerden bir tanesi de
Diğerkâmlık, asla pişman olmayacağınız bir şey,
bütün eleştirdiği şeyler günümüzde hala devam ediyor
peki göbeklitepede çıkan şeyler ne için yapıldı?
sadece hepinize güveniyorum.
kabaca ifade edersek, ödüller hayatı yaşamaya değer kılan
Barış sağlamak ve savaşları durdurmak için yapabilceğimiz şeylerden biri de
Hâlâ hakkında bilmediğimiz pek çok şey var.
herkesin başlangıç olarak yapabileceği şeyler var.
onunla yapabileceğimiz şeyleri dâhil etmiyoruz.
bir çok filminden bahsettik eleştirdiği şeylere baktık
İleriye dönük gidişat hakkındaki her şey için endişelenmek istemedim.
Artık yapmak istemediğim şeyler neler?
ayrıca istediğin pek çok şeyin sana ulaşılmaz
sorunları aşmak için çalışabileceğim en sıkı şekilde çalıştım.
bildiğinizi düşündüğünüz şeyler,
güçlü duygular sergilemiyoruz.
denesem de en sonunda yapamadığım şeyler benim için sorun değil
dünyayı daha iyi bir yer hâline getirmek için ne yapabileceğimize odaklanmalıyız.
Renk ile ilgili bahsedebileceğim birkaç şey var.
bunun nedeni ters gidebilecek bütün o şeylere odaklanmış olmandır
ancak östrojeni bastıracak şeylerden kaçınmak da bir o kadar önemli,
Yapmak istemediğim bütün şeylerin listesini yapmaya başladım.
İnsanların gergedanlara yaşattığı şeyler artık inanılır boyutta değil.
Bu ülkede, biz, yükvücut bir millet, yekvücut bir halk olarak yücelir veya düşeriz. Gelin, siyasetimizi uzun zamandır zehirleyen o aynı partizanlık, detaycılık ve hamlık duygularının cazibesine, hep birlikte karşı koyalım.