Examples of using "Offices…" in a sentence and their turkish translations:
Ofislerimiz şu an kapalı.
…perakende mağazalar, genel merkezler, hepsi kapalı.”
Boston'da ofisler açtık.
Ofislerimiz her gün temizleniyor.
Ofislerimiz her gün temizlenmektedir.
Bu kattaki üç büro boş.
Ofislerimiz arasında bir kapımız var.
Herhangi bir zamanda ofisimize gel lütfen.
Bu ofislerden hiçbirinin kliması yok.
inşa etmek için devasa bir ilave kamu harcaması paketi açıkladı.
Tom ofislerimizi boyamak için renk seçti.
Bankanın şubeleri Japonya'nın her yerinde bulunmaktadır.
Belediye idaresinin pek çok bürosu belediye binasındadır.
Şu anda Japonya çapında 200 tane iyi örgütlenmiş satış büromuz var.
Pandemi sebebiyle hepimiz ofislerden uzaklaştık
Arkadaşlarımın iyi ofisleri sayesinde bir iş bulabildim.
Şirketimiz, tüm Japonya'da konuşlanan, iyi organize edilmiş 200 satış ofisi ağına sahiptir.
Tom ve Mary hâlâ ofislerindeler. İkisi de bugün geç vakte kadar çalışmayı planlıyorlar.
Yüksek tavanlı ve büyük odaları olan bir bina onun yerini alan renksiz ofis bloklarından daha az pratik olabilir, ama genellikle çevresi ile iyi uyum sağlar.