Examples of using "Regions”" in a sentence and their turkish translations:
- Pirinç yağışlı bölgelerde yetiştirilir.
- Pirinç yağışlı bölgelerde yetişir.
Dünyanın büyük ülkeleri
Toskana benim en sevdiğim bölgelerinden biridir.
Bütün kıyı bölgelerinin ılıman iklimleri yoktur.
yayılmaya zorlayan nedenlerden biri olabilir.
İki bölge dinde ve kültürde farklıdır.
Hangi bölgelerde daha düşük bir yaşam maliyeti var?
ve solunum sisteminin parçalarını yerine sabitleyip
büyük miktarlarda ürün temin etmeyi ve dağıtmayı
Bazı kuşlar kışın daha sıcak bölgelere göç ederler.
gezegen birçok bölgeyi paylaşıyor. Bütün Hollanda
Aurora, kutup bölgelerindeki karakteristik bir olaydır.
Latin Amerika dünyanın en emsalsiz bölgelerinden biridir.
Bu tür bitki sadece tropik bölgelerde yetişir.
ve harap etti, bu nedenle Bulgaristan'daki Osmanlı kuvvetleri Niğbolu'i ele geçirdi ve
Teras çiftçiliği Çin'in dağlık bölgelerinde yaygın olarak uygulanmaktadır.
daha ılıman bölgelere gittiğimizde ise yarasalar bu hareketi gülük olarak yaparlar
Kıyı alanları genellikle daha yumuşak iklimlere sahiptir.
Kutup bölgeleri hariç, tuzlu okyanus suyu nadiren donar.
Mezoamerika, Güney Amerika, Güneydoğu'da bazı bölgelerimiz var
en şiddet dolu bölgelerden birinde bulunan bir ülkeden bahsediyoruz
Güney Tirol, İtalya ve Avrupa'nın en zengin bölgelerinden biridir.
Hava, dağlık bölgelerde diğer bölgelerden daha değişkendir.
. Yüksek sıcaklıklar muz büyümesi için uygun bir ortamı
Güneş lekeleri güneş manyetik alanının çok güçlü olduğu Güneş bölgeleridir.
Kıyafet konusunda ise Osmanlı döneminde biraz farklılık gösteriyor bölgelere göre
Terörizm, bir ülkenin bölünmesi ve özerk bölgelerin oluşumu için en önemli faktördür.
Kuzey ülkelerinin işçilerine güney bölgelerindeki üretimi değiştirmesi için yüksek bir bedel ödedik.
Örneğin bazı bölgeler, kendilerinin Osmanlı Devleti'nden koparılacağı görüşüne karşı ondan ayrılmamak yollarına başvuruyor.
Pioneer 10, Mars ve Jüpiter arasındaki asteroid kuşağına giren ve güneş sisteminin dış bölgelerine yolculuk eden ilk uzay aracıydı.
Manyetosferin içinde, uzay plazmasının yoğunluğu (elektronlar ve iyonlar gibi yüklü parçacıklar), güneş rüzgarının hüküm sürdüğü dışarıdaki plazmadan çok daha düşüktür. Manyetopoz adı verilen sınır, iki farklı yoğunluk bölgesi farklı hızlarda hareket ettiğinde kararsız hale gelir.