Examples of using "Resistance’" in a sentence and their turkish translations:
Direnişe direnin !
- Karşı koymanın faydası yok.
- Direniş boşuna.
Güçlü direnme bekliyoruz.
Direnç hissediyor muydun?
Karşı koyma olacak mı?
bu inanılmaz direnci hissedeceksiniz,
yarasaların da direnci yüksek
Adam direnmeden teslim oldu.
ve sizin direnciniz yüksekse
Aktif olarak direnişin içindeydi.
Direniş hareketi yeraltına indi.
bu inanılmaz direnci artık hissetmeyeceksiniz.
kalan Yunan direnişiyle savaşmaya devam etti
Linda'nın direnci Dan'ı kızdırdı.
Düşman daha fazla direnç göstermeden pes etti.
Öneriniz önemli dirençle karşılaşacaktır.
fark ettiniz mi direnci yüksekti hani
Charles her zaman kolay yolu seçer.
Çikolata söz konusu olduğunda direnç faydasızdır.
hücrelere göre direnç konusu farklılık gösteriyor
Kolomb Günü, "Yerli Direniş Günü" diye anılmalıdır.
Karşı koymanın faydası yok.
Tom, Mary'nin ilk sevişme öncesi gerginlik ve triplerini aşarken epey zorlandı.
Yine de, bence hâlâ bir direnme aracı olabilir.
Amerika'daki raporlarda, Irak ordusu tarafından yapılan gerilla direnişi terörizm olarak adlandırılır.
Tom kolay yolu seçti.
askeri yeteneklerinden dolayı övgü gördü. Fakat kendisinin sert ve korkusuzca Müslüman olmayı istememesi
şiddetli çatışmalara girdiler … ta ki sonunda, Prusya direnişi kırılıncaya kadar.
Bu türler, doğal seleksiyonun bir sonucu olarak hastalığa karşı direnç geliştirmiştir.
her adımda savaşmasını, mümkün olduğunda karşı saldırıda
Süperiletkenlik, bir metal elektrik akımının akışına karşı tüm direncini kaybettiğinde meydana gelir.
Nehirleri takip etmenin en büyük sorunu budur. Her zaman en az direncin olduğu yoldan giderler.
hücrede karşılaştığı direnç ise şu an ekranda gördüğünüz şekilde
Bazıları için terörist olanlar diğerleri için karşı koymadır.