Examples of using "Volunteer " in a sentence and their turkish translations:
Tom bir gönüllü.
Ben bir gönüllüyüm.
Biri gönüllü olabilir.
Gönüllü olmadım.
Bu gönüllü bir pozisyon değil.
Bir gönüllüye ihtiyacım var.
Bir gönüllüye ihtiyacımız var.
Bize gönüllü oldun mu?
Gönüllü olmak zorundaydım.
O, gönüllü bir itfaiyeci.
Tom gönüllü olarak çalışır.
Gönüllü olmaya karar verdim.
Hiç kimse gönüllü olmak istemedi.
Ben zaten bir gönüllü buldum.
Kimse gönüllü olmak istemiyor.
Biz bir gönüllü arıyoruz.
- Gönüllü olacağını umuyordum.
- Gönüllü olacağınızı umuyordum.
Tom gönüllü bir itfaiyecidir.
Tom sık sık gönüllülük işleri yapar.
O bir halk sağlığı gönüllüsü.
Genellikle gönüllü iş yaparım.
Ben gönüllü olmayacağım.
Sami gönüllü bir itfaiyeciydi.
- Tom gönüllü bir itfaiyeci.
- Tom gönüllü itfaiyecidir.
Sanıyorum sen burada gönüllüsün.
Gönüllü olan ilk kişi Tom'du.
Gönüllü hizmet etmek istiyorum.
Hiç gönüllü iş yapar mısın?
Belki de gönüllü olmaya istekli olurdun.
Tom gönüllü olmak için çok hızlıydı.
Tom, Kızılhaç gönüllüsüdür.
Sence biri gönüllü olur mu?
Tom kesinlikle gönüllü olmayacak.
Biri bana yardımcı olmak için gönüllü olacak mı?
Tom gönüllü olarak ne yaptı?
Sami gönüllü bir itfaiyeci oldu.
Tom bir gönüllü itfaiyeci.
Senin buraya gönüllü gelmediğini sanıyorum.
Gönüllü olmadığımı nasıl biliyorsun?
O, gönüllü olarak çalışmaya karar verdi.
Kendini gönüllü çalışmaya adadı.
Bana yardım etmesi için bir gönüllü istiyorum.
Niçin bunu yapmaya gönüllü oldun?
O, gönüllü faaliyetine kendini adamış.
Hiç gönüllü iş yaptın mı?
Tom çok fazla gönüllü iş yapar.
Sizden biri gönüllü olmak ister mi?
Tom gönüllü olacak tek kişiydi.
- Tom ilk gönüllü kişiydi.
- Gönüllü olan ilk kişi Tom'du.
Onu yapmak için gönüllü olacağım.
En son Tom gönüllü oldu.
Ali, TEMA gönüllüsü oldu.
Tom bir gönüllü aradığını söyledi.
Sanırım onu yapmak için gönüllü olmamız gerekir.
Tom'un Kızılhaç gönüllüsü olduğunu biliyorum.
çocukları ziyaret eden, gönüllü olan bağış yapan insanlar
Gönüllü grup, köylülere su sağladı.
Tom'la gitmek için gönüllü olmak istiyorum.
Bayan Smith aktif olarak gönüllü bir işle meşgul.
Ben bir gönüllü isteyecektim.
Ölen insanların hepsi gönüllü itfaiyecilerdi.
Az sayıda fil Avrupa'ya gitmek için gönüllü olurdu.
Ben gönüllü itfaiyeye katılmaya karar verdim.
Tom'un gönüllü iş için fazla zamanı yok.
Tom bir kobay olmak için gönüllü değildi.
Tom'u gönüllü olması için ikna edebildiniz mi?
Bunu yapmak için gönüllü olmayacağım.
Tom'un bunu yapmak için gönüllü olacağını düşünüyor musun?
Bu sefer gönüllü olmak istiyordum.
Ama benim için, zamanından vazgeçip
Bir gönüllü olarak çalışan bir arkadaşım var.
Tüm günü gönüllü olarak çalışarak geçirdim.
Tom'un bize yardım etmek için gönüllü olacağını umuyorum.
Sihirbaz, seyircilerden bir gönüllü istedi.
Altı erkek, iş için gönüllü olarak öne çıktı.
Keşke daha fazla insan bize yardım etmek için gönüllü olsa.
Ben yerel aşevinde gönüllü olurdum.
Ben bir sürü gönüllü iş yapardım.
Gönüllü olmak isterseniz web sitemizi ziyaret edin.
Tom yardım etmeye gönüllü olan ilk kişiydi.
Tom'u gönüllü olmaya ikna edebileceğini düşünüyor musun?
Tom muhtemelen bunu yapmak için gönüllü olacak.
Tom gönüllü olarak bir hastanede çalışıyor.
Gönüllü grup savaş mağdurlarının yiyecek ve ilaç eksikliğini gideriyor.
Neden bu iş için gönüllü olmamı istiyorsun?
Tom'un garajı temizlemesine yardım etmek için bir gönüllüye ihtiyacım var.
Onun sorularını cevapladım ama herhangi bir bilgi için gönüllü olmadım.
Gönüllü itfaiyeciler bu durumda, tanınmamış gerçek kahramanlardır.
Diğerleri gönüllü iş yaparken bazıları yarı zamanlı çalışmaya devam eder.
Uluslararası konferansta gönüllü bir çevirmen olarak çalışıyor.
Partiden sonra temizliğe yardımcı olmak için gönüllü olmak ister misiniz?
Tom ve Mary onu yapmak için gönüllü olan ilk insanlardı.
Tom ve Mary onu yapmak için gönüllü olan ilk kişilerdi.
Tom'un bunu yapmasına yardım etmek için gönüllü olan ilk kişi ben değildim.