Examples of using "”avain" in a sentence and their turkish translations:
Anahtarı getir.
Anahtar masanın üstünde.
Anahtar masanın üzerinde.
Tom'un anahtarı var.
Yılbaşı yılın anahtarıdır.
Eğitim, başarının anahtarıdır.
Anahtarı buldum.
İletişim anahtardır.
Anahtarın nerede olduğunu biliyorum.
"Anahtar kilitin içinde", adam ekledi.
Tom'da Mary'nin dairesinin anahtarı var mı?
- Tom'un dairesi için hâlâ anahtarın var mı?
- Tom'un dairesinin anahtarı hala sende mi?
Ben kapıyı açamıyorum. Anahtarın var mı?
İşte anahtarım.
Bu sizin anahtarınız.
fakat binlerce yıl içinde evrilen zehri yıkıcı etkilerinin anahtarıdır.