Translation of "20%" in Turkish

0.017 sec.

Examples of using "20%" in a sentence and their turkish translations:

- Muiriel a 20 ans maintenant.
- Muiriel a désormais 20 ans.

Muiriel şimdi 20.

Quand j'avais 20 ans,

20 yaşındayken

Muiriel a 20 ans.

Muiriel şimdi 20 yaşında.

Ils couvrent environ 20 ans.

Jenerasyonlar 20 yıl gibi bir süreye yayılıyorlar.

Donc le 20 juillet 1969

Bu yüzden 20 Temmuz 1969 yılında

Je viens d'avoir 20 ans.

Ben yirmiyi geçtim.

Il enseigne depuis 20 ans.

20 yıldır ders veriyor.

Muiriel a 20 ans maintenant.

Muiriel şimdi 20 yaşında.

Muiriel a désormais 20 ans.

Bu andan itibaren, Muiriel 20 yaşında.

Plus de 20 ans plus tard,

Yirmi yıldan uzun bir süre sonra,

1 semaine, 10 jours, 20 jours

1 hafta 10 gün 20 günü bulabiliyor

20 comportements qui vous font dire

dedirtecek 20 davranış

Avec seulement 20 millions d'élèves inscrits.

ancak sadece yirmi milyon öğrenci kayıtlı.

C'était à peu près 20 dollars.

O yaklaşık yirmi dolardı.

On parle espagnol dans 20 pays.

- Yirmi ülkede İspanyolca konuşulur.
- İspanyolca yirmi ülkede konuşulur.

Mon anniversaire est le 20 juillet.

Doğum günüm yirmi Temmuzda.

C'est 20% de la population mondiale.

Bu, dünya nüfusunun %20'si.

Cet enfant sait compter jusqu'à 20.

O çocuk yirmiye kadar sayabilir.

Elle se maquilla en 20 minutes.

O, 20 dakika içinde yüzüne makyaj yaptı.

- Elle lui rendit visite le 20 octobre.
- Elle lui a rendu visite le 20 octobre.

O, onu 20 Ekimde ziyaret etti.

Avec des peines allant jusqu'à 20 ans,

ve yirmi yıla varan cezalar aldılar

Rich avait travaillé là pendant 20 ans.

Rich 20 yıl fabrikada çalışmıştı.

Ce PETscan montre plus 20 tumeurs malignes

Tomografi sonucuma göre 20'nin üzerinde kötü huylu tümör,

La construction est terminée en 20 ans

inşaatı 20 yılda bitiyor

Couvre maintenant la distance en 20 ans

mesafeyi 20 yılda kat ediyor artık

Tom est né le 20 octobre 2013.

Tom 20 Ekim 2013'te doğdu.

Je resterai à Boston jusqu'au 20 octobre.

20 Ekim'e kadar Boston'da kalacağım.

Que s'est-il passé le 20 octobre?

20 Ekim'de ne oldu?

- Où étiez-vous dans la nuit du 20 octobre ?
- Où étais-tu dans la nuit du 20 octobre ?

20 ekim gecesinde neredeydin?

Elle s'est mariée avec lui à 20 ans.

O yirmi yaşındayken onunla evlendi.

Notre classe compte 25 garçons et 20 filles.

Sınıfımızda yirmi beş erkek ve yirmi kız var.

Je suis né il y a 20 ans.

20 yıl önce doğdum.

Nous nous sommes mariés le 20 octobre 2013.

Biz 20 Ekim 2013'te evlendik.

La date limite d'inscription est le 20 octobre.

Son başvuru tarihi 20 ekim.

Comment était Maryse avant l'âge de 20 ans ?

Maryse 20 yaşından önce nasıldı?

Je pense à il y a environ 20 ans,

Sanırım 20 yıl önce

Où j'avais été journaliste pendant plus de 20 ans.

bir satın alıma gönüllü oldum.

Il n'y avait que 20 villages Taobao en 2013,

2013'te sadece 20 adet Taobao köyü varken

Et 20 millions de tonnes de dioxyde de soufre.

ve sülfür dioksit salınımı 20 milyon ton.

Les chauves-souris représentent 20% des mammifères du monde

yeryüzündeki memelilerin %20'sini yarasalar oluşturuyor

Environ 20-25 personnes ne connaissaient pas 30 personnes

yan 20-25 kişi civarında bilemedin 30 kişi

Il fut un proche pendant plus de 20 années.

Onunla yirmi yıldan daha fazla süredir samimiyim.

Plus de 20 000 Américains sont assassinés chaque année.

Her yıl 20.000 'den fazla Amerikalı öldürülüyor.

La production de cette usine a augmenté de 20%.

- Bu fabrikanın üretimi % 20 oranında artmıştır.
- Bu fabrikanın randımanı %20'ye kadar arttı.

Une audience préliminaire est prévue pour le 20 octobre.

Bir ön duruşma 20 Ekim'de planlanıyor.

J'ai dû attendre 20 minutes pour le prochain bus.

Bir sonraki otobüs için yirmi dakika beklemem gerekti.

J'ai décidé d'écrire 20 phrases par jour sur Tatoeba.

Tatoeba'da günde 20 cümle yazmaya karar verdim.

Ils en arrivèrent même à donner 20 dollars et dire :

Öğrencilere 20 dolar verip şunu söyleyecek kadar ileri gittiler:

Pourquoi 20% des couples utilisent les préservatifs pour la contraception

Neden doğum kontrolü için çiftlerin yüzde 20'si kondoma

Ça signifie manger plus de 20 000 calories par nuit.

Bu da her gece 20.000'den fazla kalori almak demek.

Parce que ce signal mettrait 20 minutes à atteindre Mars.

çünkü sinyalin Mars'a ulaşması 20 dakika sürebilir.

J'ai gardé les 20 $ que j'ai trouvés dans la rue.

Caddede bulduğum 20 doları sakladım.

Et nous avons gagné plus de 20 récompenses pour notre travail.

sizinle paylaşmaktan gurur duyuyorum.

Ici, je peux vous parler de ces absents pendant 20 minutes

Ben burada size 20 dakika boyunca bu yokları anlatabilirim

Jusqu'à mon voyage au Kalahari central il y a 20 ans.

Ta ki yaklaşık 20 yıl önce Kalahari'nin merkezine gidene kadar.

C'est dans les années 20 qu'un tremblement de terre détruisit Tokyo.

1920'lerde büyük bir deprem Tokyo'yu yok etti.

J'ai perdu patience après 20 minutes et je suis parti me laver,

20 dakika sonra sabrım tükendi ve duş almaya gittim.

Mais il y fait 20 degrés de plus que dans la grotte.

Ama orası mağaranın içine göre en azından 20 derece daha sıcaktır.

Nous avons publié un rapport dans 20 pays à travers le monde,

Dünya genelinde 20 ülkede bu önemli güvenlik açığını

Un seul élan peut manger 20 kg de citrouille en quelques heures.

Her biri birkaç saat içerisinde 20 kilo bal kabağı yiyebilir.

Elle serait l'une de ces 1/20 enfants morts à la naissance.

20'de 1'den biri olacaktı

à savoir; par exemple, lorsque le tsunami mesure 20 mètres de long

şöyle ki; örneğin tsunami de dalga boyu 20 metreyken

Il a gravi le mont Everest à 21 reprises en 20 ans,

20 yıl boyunca Everest Dağı'na 21 kez tırmandı.

Cela me prendra 20 minutes pour aller jusqu'à la gare en taxi.

İstasyona taksiyle gitmek 20 dakikamı alacak.

Nos serveurs seront hors ligne le 20 octobre pour la maintenance prévue.

Sunucumuz planlanan bakım için 20 Ekim'de çevrimdışı olacak.

Et des entreprises de cette taille n'emploient qu'environ 20% des travailleurs américains.

Ve Amerikalı çalışanların sadece yaklaşık %20'sinin çalıştırıldığı şirketler.

Le thérapeute place son doigt à entre 20 et 40 centimètres du visage,

terapist parmaklarını yüzünden 15 ila 30 cm kadar uzakta tutacak

Il y en a qui ne se termineront pas par compter 20 minutes.

Hani 20 dakika boyunca saymakla bitmeyecek olan yoklar varya

Il a fallu 20 jours à Rei pour se remettre de sa blessure.

Yarasının iyileşmesi Rei'nin 20 gününü aldı.

Je pense qu'il est malsain de manger plus de 20 oranges par jour.

Günde 20 portakaldan daha fazla yemenin sağlıksız olduğunu düşünüyorum.

On a commencé avec 20 étudiants. Maintenant nous en avons plus de 200.

20 öğrenciyle başladık. Şimdi 200'den fazla var.

J'ai travaillé très dur, ai eu des 20 et ai été acceptée à Oxford.

Çok sıkı çalıştım, tüm notlarım A idi ve Oxford'a gittim.

Mais dans l'onde géante, nous savons si la longueur d'onde est de 20 mètres

fakat bizim bildiğimiz dev dalgada, dalga boyu 20 metre ise

Près de 20 000 hommes tués, blessés, ou capturés – 40% de l'armée de Bennigsen.

Bennigsen'in ordusunun 40%'ı 20.000 civarında asker ölü, yaralı ya da esir durumdaydı

Les exportations de janvier ont été supérieures de 20% par rapport à l'an dernier.

Ocak ayında ihracat, geçen yılın aynı dönemine göre % 20 yukarıdaydı.

Tom a été condamné à 20 ans de prison ferme pour une affaire de braquage.

Tom bir soygundan dolayı 20 yıl kapalı cezaevinde kalmaya mahkum edildi.

Elle est 20 % plus lourde que lui, il doit employer toute sa force pour la tenir.

Dişi, kendisinden yüzde 20 daha ağır olduğundan onu zapt etmek için var gücünü kullanmalıdır.

Linda a seize ans mais n'a aucun mal à passer pour une fille de 20 ans.

Linda on altı yaşındaydı fakat yirmi olarak kabul edilmesi için sorun yoktu.

- Le groupe commence à jouer à 20 h.
- Le groupe commence à jouer à vingt heures.

Grup akşam sekizde çalmaya başlar.

Le mariage gay est maintenant légal dans 20 pays dans le monde, comprenant l'Irlande depuis aujourd'hui.

Eşcinsel evlilik, dün itibarıyla İrlanda da dahil olmak üzere dünya çapında yirmi ülkede artık yasal.

« Combien tu as payé pour ça ? » «Environ 20 euros. » « Whaouh ! Ce n'est pas cher du tout ! »

"Bunun için ne kadar ödedin?" "Yaklaşık 20 Euro." "Vay! Bu inanılmaz ucuz."

Faites cuire les pommes de terre pelées et coupées en morceaux 20 minutes à l’eau bouillante.

Soyulmuş ve doğranmış patatesleri kaynayan su içinde 20 dakika pişir.

Dans les années 20, il y en avait près de 200 qui mouraient dans les 10 ans.

1920'lerde neredeyse 200 kişi ölmüş.

Dans le système environnemental et à des courts-circuits dans les 20 miles de câblage électrique qui

çevre sistemindeki su tesisatı sorunları ve uzay aracını dolduran

- Ma petite sœur s'est mariée avant 20 ans.
- Ma sœur cadette s'est mariée avant d'avoir vingt ans.

Küçük kız kardeşim gençken evlendi.

Mais Soult marcha vers le nord avec 20 000 hommes, capturant Badajoz… mais se retira en recevant la nouvelle

ancak Soult 20.000 adamla kuzeye yürüdü ve Badajoz'u ele geçirdi… ancak Barrosa yakınlarında bir düşman inişinin

- J'ai décidé d'écrire 20 phrases par jour sur Tatoeba.
- Je me suis décidé à écrire quotidiennement vingt phrases sur Tatoeba.

Tatoeba'da günde 20 tane cümle yazmaya karar verdim.

Si vous prêtez 20$ à quelqu'un et que vous ne revoyez plus jamais cette personne, ça valait probablement le coup.

Eğer birine 20 dolar ödünç verirseniz ve o kişiyi asla yeniden görmezseniz, muhtemelen ona değmiştir.