Examples of using "Marche " in a sentence and their turkish translations:
O yürüyor, ben de yürüyorum.
O, hızlı yürür.
Tom hızla yürür.
Adım adım, merdivenlerden iner.
Yürüyor.
O yürüyor.
Tom yürür.
Peki nasıl olur?
Daha yavaş yürüyün.
Tom yavaşça yürür.
Benim önümde yürü.
- O, yavaşça yürüyor.
- Ağır yürür.
- Yavaş yürür.
Git.
Hipnotizma işe yarar.
Bu gerçekten çalışıyor.
O iyi çalışır.
O çabucak yürür.
Tom hızlı yürüyor.
Onun çalıştığını düşünüyor musun?
Neden çalıştığından emin değilim ama çalışır.
Gayet iyi bir şekilde işe yarıyor.
Nasıl yani? İşe yarar mı?
O çok yavaş yürüyor.
- Bana uyar.
- İşime yarar.
- O, okula yaya gider.
- Okula yayan gidiyor.
- Okula yürüyerek gider.
Bunun işe yarayacağını umalım.
Bunun işe yarayıp yaramadığını görelim.
at büyük bir adım attı
...harekete geçiyorlar.
Merhaba, işler nasıl?
Yavaşça kapıya doğru yürü.
Mümkün olduğunca hızlı yürüyün.
Ben her gün yürürüm.
Soba yanıyor.
Ben onun yanında yürüyorum.
Çalıştığını düşünüyorum.
Bilgisayar başladı.
Bu telefon düzgün çalışmıyor.
Çimlere basmayın.
Uzun yürüyüş beni yordu.
Koşma, yavaşça yürü.
Tamam!
Koltuk değnekleriyle yürüyor.
O mucize gibi geliyor.
Bu kamera nasıl çalışır?
Ben çok yürümüyorum.
Onun çalıştığına eminim.
Bu radyo bozuk.
Çok hızlı yürüme.
- Yürüyorum.
- Yürürüm.
Yürü.
O, her zaman bir tüfek ile yürür.
İşe yarıyor mu?
Uzun yürüyüşünden dolayı o yorgundu.
Her seferinde işe yarıyor, değil mi?
CQ: Ah, Kadın Yürüyüşü.
Yavaş yavaş yürüyün.
Yavaş yürü ve ben sana yetişeceğim.
Bebek henüz yürümüyor.
Gururlu ol oğlum.
İyi çalışıyor.
Şofben gazla çalışır.
O nasıl çalışır?
Hiçbir şey çalışmıyor.
Tom Mary'den daha hızlı yürür.
Saatim doğru çalışmıyor.
Grup bir marş çaldı.
- Klavyem güzel çalışmıyor.
- Klavyemin tuşları güzel basmıyor.
Yürümeyi seviyorum.
Bizimle yürü.
Yavaş yürü!
Şarkı söylerken yürüyorum.
Bu işler böyle yürür.
Artık hiçbir yere yürüyerek gitmem.
Hadi!
Ama bu böyle işlemiyor.
Bu işe yaramıyor. Hâlâ üşüyorum.
Tamam, artık geri dönüş yok.
İşe yarıyor, buna "buharlaşma serinlemesi" deniyor.
Tabii her şey fotoğraf olmuyor.
Uzun yürüyüşümüzden sonra halsiz düşmüştük.
Bir bando cadde boyunca uygun adımlarla yürüyüş yapıyor.
O, istasyona doğru yürüyor.
Onu nasıl yapacağımızı bize gösterebilir misiniz?
Bunun nasıl çalıştığını anlamadım.
Bunun nasıl çalıştığını bilmiyorum.
Okula her gün yürürüm.
Dört saatten daha fazla bir süredir yürüyorum.