Examples of using "Ressemblent " in a sentence and their turkish translations:
Onlar bize benziyor.
Onlar nasıl görünüyor?
İkizler birbirlerine benziyorlar.
İkizler çok benzer.
Bu iki yaprak benziyor.
Bu iki erkek kardeş birbirlerine benzerler.
Oldukça benzerler.
Senin O'ların A'ya benziyor.
İki erkek kardeş birbirine çok benzer.
İkizler bir zarftaki iki bezelye kadar benzerler.
Ken ve onun erkek kardeşi çok benzerler.
Şu ikizler bezelyedeki iki tane gibi benziyorlar.
ve hepsi hemen hemen aynı görünüyor.
Bunlar ninja gibi görünen uzaylı yengeçler.
Balinalar şekil olarak balıklara benzerler.
İki erkek kardeş iki bezelye tanesi kadar benzer.
İkiz kız kardeşler bir zarftaki iki bezelye kadar benziyorlar.
Onu Minako sandım. Onlar çok benziyor.
Tom ve John'un benzediğini düşünmüyor musun?
okyanusun büyük bölümü buna hiç benzemiyor.
Onu kız kardeşi ile karıştırdım. Onlar çok benziyor.
insanların beyaz perdede bana benzeyen aktrisleri görebileceği
gözü gibi bakıyorlar ve dışarıdan gelen düşmanlara karşı ise koruyorlar
Amuda kalkıp duran biri hariç, herkes aynı görünüyor.
İki erkek kardeş birbirlerine o kadar çok benziyorlar ki onları birbirlerinden zorlukla ayırt edebiliyorum.
Onlar çok benzer gözüküyor. Kimin kim olduğunu bilmiyorum.
niye görünüş olarak bize benzemeyen insanlarla çalışmayalım?
Tom ve Mary ikiz olmasına rağmen, onlar çok benzer görünmüyor.
Ben o kitapların neye benzediğini biliyorum.
nasıl genişlettiğimizi değiştirme fikrine sahip bir kozmetik şirketi kurdum.
Bu mahalledeki tüm evler çok benzer ben onları ayırt edemiyorum.
Bütün mutlu aileler birbirine benzer, mutsuz olan her aile mutsuzluğunu kendine göre yaşar.
Hayat düşen bir yıldırım gibidir. Güzelliğin saltanatı tek günlüktür. Hepsi birbirine benzeyen ölülerin kafataslarına bakıp ibret al!