Examples of using "Vendu " in a sentence and their turkish translations:
Hepsi satıldı!
Satıldı!
Ben bir kitap sattım.
Onu zaten sattım.
Kitapları sattım.
O hırdavat dükkanında satılır.
Hiç bir araba sattın mı?
Bu arabayı sana kim sattı?
Onlar bir buzdolabı sattı.
Tom evini sattı.
Onlar televizyonu sattılar.
Tom Boston'daki evini sattı.
78000 liraya da satılırmı ya
Tuz ağırlıkla satılmaktadır.
Çocuk köle olarak satıldı.
- Arabanı niye sattın?
- Otomobilini niye sattın?
Bu resim şimdiden satıldı.
Bütün biletleri sattık.
Tom zaten arabasını sattı.
Onu on dolara sattım.
O bütün arazisini sattı.
O, kartpostal sattı.
Evi satmadı.
Onu sattın mı?
Tom çekinmeden arabasını sattı.
O, hiç tereddüt etmeden kendi arabasını sattı.
Bu şirket güvensiz ürünleri sattı.
Tom arabasını Mary'ye sattı.
Tom Boston'daki evini sattı.
Onu neden sattın?
Üzgünüm, hepsini sattık.
Sen pazarda bazı elmalar sattın.
Bu kitap, Japonya'da iyi sattı.
Bu kumaş yarda ile satılır.
Ben onun evini sattığını duyuyorum.
Haftalar içinde onlardan birini satmadım.
Süt cam şişeler içinde satılıyordu.
hayvanat bahçesindeki hayvanları bile sattılar.
Ben onun evini sattığını duyuyorum.
Balık burada paundla satılır.
Şu adam ruhunu şeytana sattı.
Bu ilaç eczanelerde hâlâ satılmamaktadır.
kaçak yollarla o Afyon'daki adama satıldı
O evini 50000 dolara sattı.
Kardeşin evini neden satıyor?
- O, bir dolar mağazasında satılıyordu.
- O, bir milyoncuda satılıyordu.
- O, Japon pazarında satılıyordu.
- O, ucuzluk pazarında satılıyordu.
Tom bileziği sattı.
O, hisselerini çok iyi bir karla sattı.
Bu geçen hafta en çok satan kitaptı.
Yani ortalama 8500 dolara satılmış
- Roman neredeyse 20.000 nüsha satmıştı.
- Roman yaklaşık olarak 20,000 adet sattı.
Volkswagen'ini satıp bir Mercedes satın aldı.
Aklımı kaybetmedim, onu eBay'da sattım.
Annem onun için değerli olan her şeyi sattı.
Ortak varlık satılamaz, başkasına verilemez
Tom arabasını üç yüz dolara Mary'ye sattı.
bu riski alıp bu ürünleri kullanmaya istekliler.
ve yaklaşık 60.000 ünite fermante fasülye loru sattı.
Onu on dolara sattım.
Dan tehlikeli bir uyuşturucu satıcısı için uyuşturucu sattı.
Tom ve Mary ruhlarını sattılar.
Ben onu üfledim mi?
Kuşatmadan kurtulan yerliler ya öldürüldü ya da kölelik için satıldı.
hikayenin devamında bu kaçakçılar yurt dışına kaç paraya satmış
Umutsuzluktan dolayı o plana vardık fakat kitap iyi sattı.
Onu satıp borcumu ödedim.
Michael Jackson'ın albümü Thriller, tüm zamanların en çok satan albümü.
O hurdayı öyle yüksek bir fiyata gerçekten sattığına inanamıyorum.
Tom'un Mary ile hayatı hakkındaki kitabı peynir ekmek gibi sattı.
O, mobilyasını elden çıkardı. Bu şekilde, o kendini ve köpeğini besleyebilecek.
O, bütün mobilyasını sattı, böylece kendine ve köpeğine bakabildi.