Examples of using "Villages" in a sentence and their turkish translations:
İnsanlar köylerde yaşıyordu.
Fransızların elindeki köyler sürekli, ezici bombardıman altındaydı.
Şehirler köylerden büyüktür.
Alplerdeki köyler resmedilmeye değerdir.
kırsal kesimlerde sadece kendilerini sefil yoksulluktan
2013'te sadece 20 adet Taobao köyü varken
yine Fatih Portakal 9 köyden kovuluyordu
Çiftliklerde ya da küçük kasabalarda yaşadılar.
Tony yeşil tarlalar ve küçük, sessiz köyler gördü.
sanırım doğru söyleyeni 9 köyden kovarlar lafı 'cuk' diye oturuyor
Kırsal göçü Almanya'nın bu bölgesindeki bütün köylerin nüfusunu azalttı.
neredeyse her gün evlerde, köylerde ve okullarda görülüyorlar.
şiddetli çatışmalara girdiler … ta ki sonunda, Prusya direnişi kırılıncaya kadar.
yönetti ve Suriye şehirleri ve köylerinde First Lady olarak bilinen daha çok insan dolaştı ve Artık
Bu bölgenin köyleri yok edilmiş olsa bile isimleri tarihten asla silinmeyecektir.
Birçok küçük kasabaların ana yolları büyük ölçüde Wal-Mart gibi büyük devlerin sayesinde neredeyse bırakılmaktadırlar.