Examples of using "…perfekt" in a sentence and their turkish translations:
Mükemmel!
Mükemmel!
Senin İngilizcen mükemmel.
Mükemmeldin.
O mükemmeldi.
O mükemmeldi.
...mükemmel görünüyordu.
Mükemmeldi.
Tom mükemmel.
Mükemmeldin.
O mükemmel olurdu.
Tom mükemmeldi.
Onlar mükemmeldi.
O çok mükemmel.
Bu mükemmel.
Mükemmel uyum!
Onun İngilizcesi mükemmel.
Onun İngilizcesi mükemmel.
Her şey mükemmel olacak.
O, Rusçayı mükemmel şekilde konuşur.
- Her şey kusursuz olmak zorunda.
- Her şey mükemmel olmalı.
Her şey mükemmel olmak zorundaydı.
İllüzyon kusursuzdu.
Tom Fransızcayı mükemmel bir şekilde konuşur.
Tom'un Fransızcası mükemmel.
Her şey mükemmeldi.
Aydınlatma mükemmel.
Hiçbir beden kusursuz değildir.
Hiçbir düzen mükemmel değildir.
Bu neredeyse mükemmel olur.
Benim İngilizcem mükemmel!
Mükemmel görünüyorsun.
Tom mükemmel değil.
Tom mükemmel değildi.
Mükemmel değilim.
Mükemmel değil mi?
Şimdi bu mükemmel.
Hiçbir doktor mükemmel değildir.
O mükemmel İngilizce konuştu
Tom kusursuz İngilizce konuşur.
O neredeyse mükemmel.
Leyla mükemmel görünüyordu.
Tom mükemmel Almanca konuşur.
Fransızcanız kusursuz.
Tom mükemmel biçimde İtalyanca konuşur.
Elmasın kesimi mükemmel.
O mükemmel olmaktan uzaktır.
Hiçbiri kusursuz değil,
- Hiçbirimiz mükemmel değiliz.
- Hiçbirimiz mükemmel değil.
Şapka ona mükemmel bir şekilde uyuyor.
O, her şeyde mükemmeldir.
Aramızda kim mükemmeldir?
Tom mükemmel, değil mi?
Tom'un Fransızcası neredeyse mükemmel.
Cinayet neredeyse mükemmeldi.
Bu elbise ona mükemmel oldu.
Onun Japoncası neredeyse mükemmel.
Tom her zaman kusursuz giyinir.
Tom'un çocukları Fransızcayı mükemmel şekilde konuşuyor.
Balık tam kıvamında pişmişti.
Bu rapor kusursuz değil.
Hava dün harikaydı.
Fransızcan neredeyse mükemmel.
Yanıtınız mükemmel olmaktan uzak.
Gece yarısı baskınlarını mükemmel zamanlıyorlar.
Onun mazereti mükemmel görünüyordu.
Her şeyin kusursuz olmasını istiyorum.
Sadece mükemmel olmak istiyorum.
Hepimiz mükemmel olamayız.
Sen var olduğun için her şey mükemmel.
O, her anlamda mükemmel.
Ikea talimatları her zaman mükemmel değil.
O mükemmel olurdu.
Tom mükemmel olmaktan uzaktır.
Dansçının her hareketi mükemmeldi.
O takma isim ona mükemmel uyuyor.
Kimse mükemmel değil, ama herkes eşsizdir.
Bu dramatik gösteri mükemmel zamanlamaya sahip.
Cevabınız mükemmel olmaktan uzak.
Tom iyi Fransızca konuşur, ama mükemmel değil.
En ince ayrıntısına kadar her şey mükemmeldi.
Kimse mükemmel değil, ama herkes eşsiz!
- Olduğun gibi mükemmelsin.
- Olduğun gibi harikasın.
Ancak ne Berthier ne de sistemi mükemmeldi:
Dünya yaşam için son derece uygundur.
O mükemmel değil.
Yanılsama mükemmeldir.
Fransızcan mükemmel.
İyi ama kusursuz değil.
Her şekilde, kesinlikle mükemmelsin.