Examples of using "Keinen –" in a sentence and their turkish translations:
Saçmalama!
- Saçmalama!
- Boş konuşma.
Bir kalemin yok mu?
olmuyordur canım. Olmaz yani
Aç değil misin?
- Saçma sapan konuşma.
- Boş konuşma.
Sen isteksizsin.
Ses yapma.
Susamadınız mı?
Şimdi Tanrı ve Buda yok.
Onun bir bilgisayarı yok.
Benim bir bilgisayarım yok.
- Aç değil misin?
- Aç değil misiniz?
Çalışacak hiçbir yer yok.
Onun bilgisayarı yok.
Gürültü yapmayın.
Asansör yok.
Bu mantıklı değil.
Tom'un bir bilgisayarı yok.
Kanıt istemiyor musun?
Tom'un bir şemsiyesi yok.
kesinlikle olmaz!
kesinlikle hayır
Hata yapma.
Saçma salak konuşma!
Hiç kimseyi tanımıyorduk.
Gürültü yapmayın!
Gürültü yapmayın!
Karşı koyma!
Herhangi bir alkollü içki içme.
Tom bir tane istemiyor.
- Onların hiçbirinden hoşlanmıyorum.
- Ben onların hiçbirini sevmiyorum.
Bu bir anlam ifade etmiyor.
Herhangi bir fark göremiyorum.
Bir hayalet görmedim.
Tom hiç balık yakalamadı.
Hiç balık yakalamadım.
O beyhude.
Sana burada izin verilmez.
Bir çığlık duymadın mı?
Bir ehliyetin yok mu?
Neden bir erkek arkadaşın yok?
- Biraz şeker ekler misiniz?
- Biraz şeker ekler misin?
- Şeker eklemiyor musun?
Onlardan hiçbirini tanımıyorum.
Yeni bir tane şöyle dursun, kullanılmış bir arabayı almaya gücüm yetmez.
Onun espri anlayışı yoktur.
Pahalı bir mücevhere sahip değilim.
Bu mesaj mantıklı değildir.
Cevabınız mantıksız.
Tom'un mizah duygusu yok.
Mutlu olmak istemediğimiz
Herhangi bir antikor koruması yoktur
Orada Lenin Meydanı yok.
Hiç iştahım yok.
Şarap içmem.
Ayna kırma.
Ben kahve sevmem.
- Tom peyniri sevmez.
- Tom peynirden hoşlanmaz.
Uyuyan bir aslanı uyandırma.
O şakalardan anlamaz.
Bizde şeker yok.
- Ben alkol içmem.
- Ben alkol kullanmam.
Aç değilim.
Köpeğim yok.
Aç değil misin?
Şüphe yoktur.
Sporla ilgilenmiyorum.
Mezun olmadım.
Herkesin önünde rezalet çıkarmayın.
Onun yön duygusu yoktur.
Benim hiç oğlum yok.
Çay içmem.
Ben şaraptan hoşlanmam.
Bir kurşun kalemim yok.
Thomas balık yemez.
Bir erkek kardeşim yok.
O, iğnelemeyi anlamaz.
O, kinayeden anlamıyor.
O kahve içmez.
Hiçbir çıkış yolu yok.
Bir ipucum yok.
Bir arazi aracına ihtiyacım yok.
Tom bir kemer takmıyor.
Tom'un bir avukata ihtiyacı yok.
Tom'un espri anlayışı yok.
- Susamadım.
- Susuz değilim.
Elinizde delil yok.
O bir şapka giymiyor.
- Kimseyi rahatsız etmiyorum, değil mi?
- Kimsenin sinirini bozmuyorum, değil mi?
Votkam yok.
Bir içki istemem.
Bela istemiyorum.