Examples of using "Polvere da" in a sentence and their turkish translations:
Evet, bu barut.
Barut çok dikkatli şekilde işlenmeli.
Kapıyı barutla patlatmak mı istiyorsunuz?
Meşaleye dikkat etsem iyi olur. İçinde barut olabilir.
Biraz barut kullanıp kapıyı patlatmadığım sürece tabii.
Patlamaları hep sevmişimdir. Ama barutun tehlikesi de yok değil.