Examples of using "そんなこと" in a sentence and their turkish translations:
- Öyle söyleme.
- Öyle konuşma.
O doğru değil.
Bana onu vermeyin.
Siz böyle bir şeyi söylememelisiniz.
- Senin söylemen kolay.
- Senin için söylemesi kolay.
Oh, haydi.
Neden öyle bir şeyi seviyorsun?
Öyle bir şey söylemeyin.
Böyle bir şey hiç önemli değil.
Böyle bir şey için endişe etmeyin.
O çok kolaydır.
Ben buna izin vermem.
Hayır, Tom, onu yapma.
Onu söylemedim.
Bunu sana ne söyletiyor?
Onu kim söyledi?
Onun gibi bir şey hakkında endişelenmek zorunda değilsiniz.
Öyle bir şey yapmış olamaz.
Böyle şeyler yapmaz.
Böyle söylemeyi bırak!
Sana onu kim önerdi?
Onu yapamazsın.
Meselenin bu olduğunu düşünmüştüm.
Onu yapmak için zamanım yok.
Onu söyleyen insanlardan nefret ediyorum.
Tom onu neden yaptı?
Onu neden düşündün?
Ben ona inanamıyorum.
Böyle bir şey hakkında üzülmene gerek yok.
Onu yapmaya hakkın yok.
O işe karışmak istemiyorum.
Peki bunu neden yaptım?
Öyle söyleyenleri sevmiyorum.
Ona uğraşmak anlamsız.
Fark etmeyecek.
Eğer o doğruysa mahvoldum demektir.
Kendi işlerine bak.
Onu hiç düşünmedim.
Bunu hiç yapmazdım.
Böyle bir şeyi söylemek kaba!
Tom bile onu biliyor.
Böyle bir şey mümkün mü?
Yerinde olsam böyle bir şey yapmam.
Yerinde olsam böyle bir şey yapmazdım.
müşterilerim talep etse dahi
Bu nasıl mümkün oluyor peki?
Böyle şeyler söylemen senin dikkatsizliğin.
Eğer o tür şeyler yaparsan, onun için adil değil.
- Orası kesin.
- Zaten öyle.
- Gayet tabii.
Hemen onun sokağında.
- O, onu niçin yaptı?
- O bunu niçin yaptı?
Bir centilmen böyle bir şey yapmazdı.
- Tom gerçekten onu söyledi mi?
- Tom aslında onu mu söyledi?
O kesinlikle mümkün değil.
Ne cüretle bunu söylüyorsun?
Çocuklar bile onun gibi şeyleri bilirdi.
Onu yapmamayı tercih ederim.
O olmayacak.
- Böyle bir şey asla duymadım.
- Hiç böyle şey duymadım.
Bundan şikayetçi olmayacağım.
- Bunu söylemediğime eminim.
- Öyle söylemediğime eminim.
Bunu nasıl yapabilirsiniz?
İnsanlar bir bütün olarak öyle şeyler yapmaz.
Böyle bir şey yapmamalısın.
Mike böyle bir şey yapmış olamaz.
Fikri nerede aldın?
Böyle bir şey nasıl oldu?
Eğer bunu yaparsan,bu sadece aksi sonuçlar doğuracak.
Yaptığım şey için üzgünüm.
O tür bir şeye karışmak istemem.
Bunun tekrar olmasına izin verme.
O öyle bir şey yapacak son adamdır.
Umarım onu yapmayacaksın.
Bir çocuk bile böyle bir şeyi yapabilir.
Bunu hatırlayamıyorum.
Bu tür bir şey yapmak aptal görünmesini sağlar.
Tom onu söylemedi.
Onu yapman mantıksız.
Asla beceremem, falan filan.
Ona öyle bir şeyi yaptıran nedir?
Hiçbir şekilde böyle bir şey yapmamalısın.
Böyle bir şey hakkında endişelenmemelisin.
Böyle bir şey yapması garip.
Şimdiye kadar bunu hiç kimse yapmadı.
- Bu doğru olamaz.
- O, doğru olamaz.
O onu söylemiş olamaz.
Neden birisi böyle bir şey yapacak?
Tom asla bunu Mary'ye yapmazdı.
- Hiçbir Kanadalı asla öyle söylemezdi.
- Hiçbir Kanadalı bunu söylemezdi.