Translation of "ったのは―" in Turkish

0.027 sec.

Examples of using "ったのは―" in a sentence and their turkish translations:

元になったのは?

Nereden esinlendiler?

‎頭をよぎったのは

Çocukluğumdan

彼に会ったのは私だ。

Onunla tanışan bendim.

勝ったのは 建築派でした

Yapı mimarisi kazandı.

ハーバードが勝ったのは4回だけ

Harvard sadece dört kez kazandı.

彼が割ったのはコップなんだ。

O, onun kırdığı bir bardaktı.

笑ったのはトムだけだった。

Tom gülen tek kişiydi.

- クッキーを全部食べてしまったのはだぁれ?
- 誰?クッキーを全部食べちゃったのは!

Tüm kurabiyeleri kim yedi?

欲しかったのはあれで全部?

İstediğin her şey bu mu?

ジェーンが駅へ行ったのはなぜか。

Jane istasyona neden gitti?

放送的なものに変わったのは

bu etkileşim arka planda kaldı

アマゾンが払ったのは14億ドルでした

Amazon ise 1,4 milyar ödedi.

雪だるまを作ったのは誰なの?

- Kardan adamı kim yaptı.
- Kardanadamı kim yaptı.

彼がとても怒ったのは当然だ。

O, doğal olarak çok kızmıştı.

彼がそう言ったのは本当です。

O söylediği doğrudur.

昨日そこへ行ったのは私です。

Dün oraya giden bendim.

昨日メアリーが買ったのは何ですか。

Mary'nin dün satın aldığı neydi?

私が昨日会ったのはジャックでした。

Dün karşılaştığım Jack'ti.

本気だったのはわかってるよ。

Bunun ciddi olduğunu biliyorum.

彼女がそう言ったのは意外だ。

Onun bunu söylemesi şaşırtıcıydı.

ほしかったのはお水なのです。

İstediğim suydu.

昨日私が会ったのはトムでした。

Dün tanıştığım kişi Tom'du.

あれをやったのはトムだと思う?

Onu yapanın Tom olduğunu düşünüyor musun?

これをやったのはトムだったの?

Bunu yapan kişi Tom muydu?

その女の子を救ったのはトムだ。

Kızı kurtaran Tom'du.

- 私がカーターさんに会ったのは昨日の朝でした。
- カーターさんに会ったのは昨日の朝でした。

Dün sabah Bay Carter'i gördüm.

それを最後に 使ったのはいつか?」

Ve en son ne zaman giyindim veya kullandım?"

最後にコンピューターを使ったのは誰なのだ。

Bilgisayarda oturum açan son kişi kimdi?

最後にゴールに入ったのは誰ですか。

En son hedefe ulaşan kimdi?

アリスがコンサートに行ったのは昨日だった。

Alice'in konsere gittiği dündü.

パリで買ったのはこの万年筆です。

Paris'te satın aldığım bu dolma kalemdi.

トムが病気だったのは知ってるよ。

Tom'un hasta olduğunu biliyorum.

亡くなったのは父と分かりました

Daha sonra öğrendik ki ölen babamdı.

それらに加わったのはビル・アンダースでした。

Onlara Bill Anders katıldı.

マイクが昨日買ったのはこのラケットでした。

Dün Mike'ın aldığı bu raketti.

彼に会ったのはこれで2度目です。

Bu onunla yaptığım ikinci buluşma.

彼がマンションを買ったのはご存じですか。

Onun bir kat mülkiyeti aldığını biliyor muydun?

彼が一等賞をとったのは本当です。

Onun birincilik ödülünü kazandığı doğrudur.

彼女がそこで買ったのは、カメラだった。

Orada aldığı bir kameraydı.

彼に初めて会ったのはいつですか?

- Onunla ilk ne zaman tanıştın?
- Onunla ilk kez ne zaman karşılaşmıştın?

昨日このスカートを買ったのはメアリーだった。

Bu eteği dün alan kişi Mary'ydi.

昨日このラケットを買ったのはマイクでした。

Dün bu raketi alan Mike'tı.

昨夜息子が割ったのは花瓶でした。

Oğlumun dün gece kırdığı bir vazoydu.

昨日その絵を買ったのは誰だろう。

Dün bu resimleri alan kimdi?

昨日このスカートを買ったのは誰ですか。

Dün bu eteği satın alan kimdi?

彼に初めて会ったのは3年前です。

Ben onunla üç yıl önce tanıştım.

最後に会ったのはいつだったっけ?

En son ne zaman karşılaştık?

最後に食べ終わったのはトムだった。

Tom yemeyi bitiren son kişiydi.

最後に彼にあったのは何時ですか。

Onu en son ne zaman gördünüz?

昨日メアリーが買ったのはこのスカートだった。

Mary'nin dün satın aldığı bu etekti.

本当にあれやったのはトムだったの?

Onu yapanın Tom olduğundan emin misin?

- クッキーを全部食べてしまったのはだぁれ?
- 誰?クッキーを全部食べちゃったのは!
- だれ?クッキー全部食べたの。

Tüm kurabiyeleri kim yedi?

トロリーのシステムで 残(のこ)ったのは― これだけだ

El arabası sisteminden geriye kalan tek şey bu.

近道に鉱山を使ったのは いい選択だ

O madeni, dağın altıdan geçmek için kestirme olarak kullanmak iyi bir karardı.

3つのアイデアがあると 言ったのは嘘です

Üç fikrim olduğunu söylerken yalan söylemiştim.

我々の協定を破ったのは君のほうだ。

Anlaşmamızı bozan sensin.

メアリーがこのスカートを買ったのは昨日だった。

Mary bu eteği dün aldı.

マイクがこのラケットを買ったのは昨日でした。

Mike bu raketi dün aldı.

彼は生まれはオハイオだが育ったのはテキサスだ。

O, Ohio'da doğdu ama Teksas'ta yetişti.

私が今朝通りで会ったのはジョージだった。

Bu sabah caddede rastladığım George'du.

君が彼の助力を断ったのは間違いだ。

Onun yardımı reddetmek bir hataydı.

昨日雨が降ったのはあいにくだった。

- Dün yağmu yağması talihsizlik oldu.
- Dün yağmur yağması talihsizdi.

私が道に迷ったのは川の近くだった。

- Yolumu nehrin yakınında kaybettim.
- Yolumu nehir civarında kaybettim.

列車が止まったのは嵐のせいだった。

Fırtınadan dolayı trenler durduruldu.

彼が君の申し出を断ったのは当然だ。

Teklifini reddetmesine şaşmamalı.

そのチケットのお代を支払ったのは私です。

Biletleri ödeyen kişi benim.

- 彼が約束を破ったのは、なぜだと思いますか。
- 彼が約束をやぶったのはなぜだと思いますか。

Onu sözünden caydıranın ne olduğunu düşünüyorsun?

- 僕たちが出会ったのはまったくの偶然でした。
- 私たちが出会ったのはまったくの偶然だった。

Karşılaşmamız tamamen tesadüfi.

彼らが直接会ったのは8年ぶりでした。

Sekiz yıldır ilk kez yüz yüze tanışıyorlardı.

その窓ガラスを割ったのはこの少年だった。

Pencere camını kıran bu çocuktu.

彼女と一緒に行けなかったのは残念だ。

Onunla gidemediğim için hayal kırıklığına uğradım.

私がこの前彼女に会ったのはロンドンだった。

Onunla son defa Londra'da gördüm.

君が傘を持って行ったのは賢明だった。

Şemsiyeni yanına alman akıllıcaydı.

ジョンが中古車を買ったのは先週であった。

John geçen hafta kullanılmış bir araba satın aldı.

私の印象に残ったのはそらの青さです。

Beni etkileyen şey mavi gökyüzüdür.

彼が飛行機事故で助かったのは奇跡だ。

Onun uçak kazasında ölmemiş olması bir mucize.

最後に自転車に乗ったのはいつですか?

En son ne zaman bisiklet sürdün?

彼が試験で満点を取ったのは本当です。

Onun sınavda tam not aldığı doğru.

この前、僕が君にあったのはいつだっけ。

Seni en son ne zaman gördüğümü hatırlıyor musun?

彼が真相を知らなかったのは本当です。

Onun, gerçeği bilemediği doğrudur.

Facebook のウォールになったのは 偶然ではありません

bir tesadüf değil.

私が気になったのは そこではありません

ancak benim anlatmaya çalıştığım bu değil.

生存できなかったのは 楽天家の人たちで

Hayatta kalamayanlar optimistlerdi.

私が初めて彼女に会ったのは京都だった。

Onunla ilk kez Kyoto'da karşılaştım.

その事故で彼が死ななかったのは奇跡だ。

Onun kazada ölmemiş olması bir mucize.

その火事で生き残ったのは、彼だけだった。

O yangından hayatta kalan tek kişiydi.

飛行機に乗ったのはそれが始めてでした。

Ben uçağa ilk kez bindim.

彼女にあったのはつい一週間前のことだ。

Ben sadece bir hafta önce onu gördüm.

彼女が最も気に入ったのは数の子でした。

En sevdiği yemek ringo havyarıydı.

More Words: