Translation of "クリスは" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "クリスは" in a sentence and their turkish translations:

クリスはここに来る。

Chris buraya gelecek.

クリスはソードを振るった!

Chris kılıcını salladı!

クリスはヴァンパイア・ナイトを倒した!

Chris, vampir şövalyeyi yendi!

クリスは運転する車がなかった。

Chris'in süreceği bir arabası yoktu.

クリスは車を持っていなかった。

Chris'in bir arabası yoktu.

あした、クリスは仕事で来られない。

Chris yarın işe gelemeyecek.

- クリスが明日これないそうだ。
- クリスは明日働くことができない。
- クリスは明日作業できない。

Chris yarın çalışamaz.

クリスはとても大学に行きたがっている。

Chris üniversiteye gitmek için can atıyor.

クリスは理科の授業で落ちこぼれそうです。

Chris fen dersinde geriye düşme riskinde.

クリスはとても失礼で無神経だから私は彼が嫌いなの。

- Chris'i sevmiyorum çünkü o çok kaba ve duyarsız.
- Çok kaba ve duyarsız olduğu için Chris'ten hoşlanmıyorum.

クリスはプレゼントを持ってきて、勇気を出して彼女に渡しました。

Chris ona bir hediye getirdi ve cesurca ona verdi.

クリスはその難しい宿題で、素晴らしい成績をもらいました。

Chris o zor ev ödevinden çok güzel bir derece aldı.

クリスは誰にでも話してしまうから、彼に秘密を言うのは危険よ。

Chris'e sırlarını anlatman tehlikeli çünkü herkese söyler.

クリスは家のペンキ塗りとして雇われ、お金を貯める事が出来ました。

Chris evleri boyamak için kiralandı ve para toplayabildi.

クリスは自分の変わりように、ベスが喜ぶだろうと自信がありました。

Chris kendi başarısından Beth'in mutlu olacağına emindi.

ケイトが見知らぬ男の子と近所を歩いているのに、クリスは気付きました。

Chris Kate'i tuhaf bir çocukla mahallede yürürken fark etti.

クリスはとてもむなしく思い、立ち直れないほどに、心に大きな傷を受けました。

Chris'in yüreği öylesine örselenmiş ve boşluktaydı ki düzelebilmesi mümkün olmadı.

クリスはその男の子が同じ数学のクラスの人だと分かり、とても焼もちを焼きました。

Chris çocuğu matematik sınıfından tanıyordu ve çok kıskanıyordu.

クリスはお気に入りの女の子、ケイトがベスと私的な会話をしているのを見かけました。

Chris onun en sevdiği kızı, Kate'i gördü, Beth ile özel görüşüyordu.

ベスがその貴重な時計を見付けられないと知って、クリスは悲しみを隠せませんでした。

Chris, Beth'in değerli kol saatini bulamadığını duyduğunda üzüntüsünü gizleyemedi.

後になって、クリスは自分の行いを恥ずかしく思い、彼女に謝ると、ベスは彼を許してくれました。

Daha sonra, Chris utandı ve özür diledi ve Beth onu bağışladı.

More Words:
Translate "後になって、クリスは自分の行いを恥ずかしく思い、彼女に謝ると、ベスは彼を許してくれました。" to other language: