Examples of using "テニスをします。" in a sentence and their turkish translations:
Ne zaman tenis oynarsın?
Tenis oynarım.
- Jane de tenis oynar.
- Jane de tenis oynuyor.
Ben genellikle tenis oynarım.
- Ken tenis oynuyor mu?
- Ken tenis oynar mı?
Kenji tenis oynar.
Bütün yıl boyunca tenis oynarım.
Okuldan sonra tenis oynarım.
Her gün okuldan sonra tenis oynar.
O, okuldan sonra tenis oynar.
Her pazartesi tenis oynarım.
Pazar günü sık sık tenis oynarım.
Ann genellikle okul sonrası tenis oynuyor.
Bu öğleden sonra tenis oynayacağım.
Pazar günü, Emi ile tenis oynarım.
Nerede tenis oynarsın?
"Diye tenis oynar mı?" "Evet oynar."
Pazar günü parkta tenis oynarım.
Haftada bir kez, o, arkadaşları ile tenis oynar.
Ben her gün tenis oynarım.
Her gün ne kadar süre tenis oynarsın?
Ara sıra tenis oynarım.
Biz her gün tenis oynarız.
- Okuldan sonra sıklıkla tenis oynarım.
- Okuldan sonra sık sık tenis oynarım.
- Okuldan sonra çoğu zaman tenis oynarım.
Ben tenis oynamayı seviyorum.
Tenis oynar mısın?
Genellikle okuldan sonra tenis oynarız.
Her cuma saat üç ile beş arasında tenis oynuyorum.