Translation of "人だ」" in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "人だ」" in a sentence and their turkish translations:

- 一人だ。
- 私は一人だ。

Yalnızım.

あの人だ

İşte orada.

外国人だ。

- Ben bir yabancıyım.
- Ben yabancıyım.
- Yabancıyım.

- 彼は無遠慮な人だ。
- 彼は無礼な人だ。

O kaba bir kişidir.

- 彼は心底は善人だ。
- 彼は根はいい人だ。

O, aslında iyi bir adam.

マドンナは美人だ。

Madonna bir güzelliktir.

彼はイタリア人だ。

O bir İtalyandır.

トムは大人だ。

Tom bir yetişkin.

彼は詩人だ。

- O bir şairdir.
- O şairdir.

美人だなあ。

O güzel, değil mi?

トムは新人だ。

Tom yeni.

トムは詩人だ。

Tom bir şair.

- 思うに彼は善人だ。
- 彼は良い人だと思うよ。

Sanırım o iyi bir adam.

トムはいい人だ。

Tom iyi bir kişidir.

彼女はフランス人だ。

O Fransalı.

彼女は白人だ。

O, beyaz ırktandır.

お前が犯人だ。

Sen bir suçlusun.

彼は良い人だ。

- O iyi bir kişi.
- İyi biri.

地獄は他人だ。

Cehennem, diğer insanlardır!

- 彼は気難しい人だ。
- 彼は付き合いにくい人だ。

Başa çıkılması zor bir kişidir.

- 彼女は利己的な人だ。
- 彼女はわがままな人だ。

O bencil bir kişidir.

- 彼は変わった人だ。
- 彼って風変わりな人だよね。
- 彼って一風変わった人だよね。

O, tuhaf birisi.

- 彼は生来の詩人だ。
- 彼は生まれながらの詩人だ。

O, doğuştan bir şairdir.

君はもう大人だ。

Sen şimdi bir yetişkinsin.

彼は勤勉な人だ。

O çalışkan bir adamdır.

彼女はタフな人だ。

O zor biri.

かなりの変人だ。

Oldukça garip bir adam.

トムは寡欲な人だ。

Tom azla yetinen bir insan.

- 彼はとっつきやすい人だ。
- 彼は親しみやすい人だ。

O dost bir kişidir.

- 彼は生来寛大な人だ。
- 彼は生まれつき寛大な人だ。

O doğuştan cömert bir kişidir.

君はトムの友人だね。

Sen Tom'un bir arkadaşısın, değil mi?

彼女はタイプの達人だ。

O bir uzman daktilocu.

彼らは私の友人だ。

Onlar benim arkadaşlarım.

彼は喧嘩早い人だ。

O agresif bir kişidir.

彼は学識ある人だ。

O bilgili bir adam.

彼は変わった人だ。

- O garip bir kişilik.
- Tuhaf bir kişilik.

彼は赤の他人だよ。

O, bana tamamen yabancı.

彼は世慣れた人だ。

O halden anlayan bir adamdır.

トムは1人だったの?

Tom yalnız mıydı?

私も都民の1人だ。

Ben de bir Tokyo sakiniyim.

トムはルームメイトの1人だよ。

Tom oda arkadaşlarımdan biri.

彼は有名な商人だ。

O ünlü bir tüccar.

ハドソン教授は父の友人だ。

- Profesör Hudson babamın arkadaşıdır.
- Profesör Hudson babamın arkadaşı.

彼女は個性的な人だ。

O bir bireycidir.

彼は評判のよい人だ。

O iyi bir üne sahip bir adam.

彼は徳を備えた人だ。

O erdemli bir adamdır.

彼は実に素直な人だ。

O, oldukça açık sözlü bir kişidir.

彼は自己中心な人だ。

O kendini düşünen bir kişi.

トムは押しに弱い人だ。

Tom bir saftirik.

すばらしい人だった。

O harika bir adamdı.

彼は意志の弱い人だ。

O, zayıf karakterli bir adam.

彼は私の命の恩人だ。

Ona hayatımı borçluyum.

トムは面白い人だった?

Tom komik miydi?

彼は時間を守る人だ。

O, dakiktir.

あの人は愉快な人だ。

O zevklidir.

トムは典型的なイギリス人だ。

Tom tipik bir İngiliz.

彼女は利己的な人だ。

O bencil bir kadındır.

- 彼って風変わりな人だよね。
- 彼って一風変わった人だよね。

- O, tuhaf birisi.
- O tuhaf bir insan.

- 彼は私の一番会いたくない人だ。
- 彼は私が一番会いたくない人だ。
- 彼は私が絶対会いたくない人だ。

O, görmek istediğim son adamdır.

彼女はとても賢い人だ。

- O çok bilgilidir.
- O çok akıllıdır.

彼女は第二のキュリー夫人だ。

O başka bir Bayan Curie.

彼女は生まれがフランス人だ。

Doğuştan Fransızdır.

彼はいわゆる教養人だ。

O, sözde kültürlü bir insan.

彼は機知に富んだ人だ。

O, kıvrak zekalı bir adamdır.

彼女は頭のさえた人だ。

Onun aklı başındadır.

トムは親しみやすい人だ。

Tom samimi bir kişi.

彼女は信頼できる人だ。

O güvenebileceğin biridir.

彼女の父親は日本人だ。

Onun babası Japondur.

皆彼はいい人だと言う。

Herkes onun iyi bir insan olduğunu söylüyor.

彼は無視できない人だ。

- O adam hafife alınmaması gereken biri.
- Hesaba katılması gereken bir adam o.
- Dikkat edilesi biri o adam.

トムはとても誠実な人だ。

Tom çok samimi bir kişi.

君は天使のような人だ!

Sen bir meleksin!

彼はとても誠実な人だ。

O, çok samimi insandır.

ブラウン氏は上流階級の人だ。

Bay Brown üst sınıfa aittir.

メアリーはよく気の付く人だ。

O, Mary'nin gerçekten ilgilendiği kişi.

このエレベーターの定員は10人だ。

Bu asansörün kapasitesi on kişidir.

子供はみんな異邦人だ。

Bütün çocuklar yabancıdır.

彼はとても危ない人だ。

O, çok tehlikeli bir adam.

トムは風変わりな老人だ。

Tom huysuz bir ihtiyar.

トムはとてもいい人だよ。

Tom çok iyi bir insandır.

彼は話しかけやすい人だ。

Onunla konuşmak kolaydır.

彼は取っつきにくい人だ。

O yaklaşması zor bir adamdır.

トムはメアリーの初恋の人だった。

Tom Mary'nin ilk aşkı idi.

彼は本当によく働く人だ。

O, gerçekten iyi bir işçidir.

彼女はとても面白い人だ。

Ben onu çok eğlenceli buldum.

彼は昔、やさしい人だった。

O bir centilmendi.

彼はとても思慮深い人だ。

O, çok düşünceli bir kişidir.

彼女が責任者になる人だ。

O, sorumlu olacak.