Examples of using "幸運にも" in a sentence and their turkish translations:
Neyse ki şampiyonluğu kazandı.
Neyse ki, o oyunu kazandı.
O, ölümden döndüğü için çok şanslı.
Allahtan, birincilik ödülünü kazandı.
Onun bir iş bulacak şansı vardı.
Neyse ki ölmedi.
Çok şükür hava düzeldi.
Neyse ki, onun borcu yoktu.
İyi bir koltuk bulacak kadar şanslıydım.
İyi bir iş bulmak için çok şansı vardı.
Onun iyi bir karı bulmak için iyi şansı vardı.
O, kaybettiği kitabı bulacak kadar şanslıydı.
Sürücü ölümden kurtulacak kadar şanslıydı.
Şanslıydı ki istediği okula girdi.
Neyse ki kazada ölmedi.
Onun güzel bir kızla evlenme şansı vardı.
Güzel bir kızla evlenmek için iyi şansı vardı.
Yanan binadan kurtarılacak kadar iyi bir talihe sahipti.
Şansa bak ki, biletleri dün almıştım.
Sınavı geçmek için şanslıydı.
Neyse ki, hava iyiydi.