Examples of using "彼は" in a sentence and their turkish translations:
- O kim?
- O kimdir?
- O hızlı koşucu.
- O hızlı bir koşucu.
Geldi.
O, aptaldır.
O sinirlendi.
O, İngilizdir.
Onun sarı saçı var.
O tedirgin oldu.
- O, mutfaktadır.
- O, mutfakta.
- Mutfakta.
- O kim?
- O kimdir?
O kilolu.
- O aklı başında biri.
- Onun kafası çalışıyor.
O, köpeklerden korkuyor.
O, denizden korkar.
O yaşlandı.
O kötü bir adam.
O genç görünüyor.
- Derin derin soludu.
- Derince bir nefes aldı.
O caddeyi geçti.
O sigaradan vazgeçti.
Raporu yazdı.
Sigarayı bıraktı.
O her zaman neşelidir.
O çoktan geldi mi?
O hasta gibi görünüyor.
- O kim?
- O kimdir?
O benim erkek kardeşim.
O büyük bir yalancıdır.
O akıllı değil.
O, mümkün olduğunca çabuk kaçtı.
O, dalmada iyidir.
O tenise can atıyor.
O hızlı bir yürüyücüdür.
O kalbinde genç.
- O futbol oynar.
- Futbol oynar.
O, bilge bir adam.
- O yiyor.
- O yemek yiyor.
O çok çalışkandır.
Çok öfkelendi.
O, hızlı koşar.
Sporla uğraşan bir çocuktu,
O bir golfçü.
O, seksidir.
Yatmaya gitti.
O bir tenis oyuncusu.
O güçlüdür.
Koşuyor.
O evde mi?
O, ailesini terk etti.
O tam bir beyefendidir.
O bir eylem adamı.
O, ellerini kaldırdı.
O, bir yetenek insanı.
- O güçlü görünüyor.
- O güçlü gözüküyor.
O, müziği deli gibi seviyor.
O, otobüsten indi.
O, kaybedince kızmaz.
O paltosunu çıkardı.
- O benim yakın arkadaşım
- O benim yakın arkadaşım.
O kaba bir kişidir.
O yaşında görünmüyor.
Onun bir mizah anlayışı vardır.
O, tahsilli insandır.
O kolayca kontrolünü kaybeder.
- O, ayağa kalktı.
- Ayağa kalktı.
O bir çocukla hemen hemen aynı.
O, bana bir soru sordu.
O, hasta gibi görünüyor.
Onun büyük bir ailesi vardır.
O kolayca yorulur.
O, kendini bir kadın kılığına soktu.
O, gökyüzüne baktı.
O başaracağından emin.
O kitabı başından sonuna kadar okudu.
O, toplantıda yoktu.
O iyi bir hafızaya sahiptir.
O sadece sıradan bir insan.
- O, yaramaz bir çocuktur.
- O, terbiyesiz bir çocuktur.
- O afacandır.
O bana kafamdan vurdu.
O sessiz kaldı.
O yardım istedi.
O yüzemez.
O, bağırdı.
O, ellerini ısıttı.
O, sabah kalktı.
O çok ürkek.
O, sevimli bir kişidir.
Kapıyı çaldı
O anahtarı döndürdü.
O sosyal değildir.
O hızla hareket eder.
Onun büyük bir ağzı var.
Şapkasını çıkardı.