Examples of using "思っていました" in a sentence and their turkish translations:
Tom'un Kanadalı olduğunu düşündüm.
Senin barda olacağını sandım.
Daha kolay olacağını düşündüm.
O, sınavda başarısız olmayı bekliyordu.
Senin Bostonlu olduğunu düşündüm.
İşten bir gün izin aldığımı düşündüm.
Umutsuzdum ve ölmek istiyordum.
Tom'un, senin en iyi arkadaşın olduğunu düşündüm.
Kazanacağımızı düşünmüştüm.
Tom'un Mary'nin üstesinden geldiğini düşündüm.
Tsuyama'da en yüksek dağın Takiyama olduğunu düşündüm.
Bu binanın bir yangın söndürme sistemi olduğunu düşündüm.
Ne zaman geri döneceğini merak ediyordum.
Ben sizinle karşılamaya can atıyorum.
- Sizi sabah 11:00 bekliyordum.
- Sizi sabah 11'de bekliyordum.
- Boston'da büyüdüğünü sanıyordum.
- Boston'da büyüdüğünüzü sanıyordum.
Senin Tom'un arkadaşı olduğunu sanmıştım.
- Her zaman sizi görmek istedim.
- Her zaman seni görmek istedim.
Başlangıçta onu senin erkek kardeşin sandım.
Tom'un odasında olacağını düşündüm.
Tom'un hâlâ hapishanede olduğunu düşündüm.
Tom'un şimdiye kadar burada olacağını düşündüm.
Yalnız olmayı sevdiğini düşünüyordum.
Anladığını sanıyordum.
- Tom'la çıktığınızı düşündüm.
- Tom'la çıkacağını düşündüm.
Kendimi seçkin erkeklerden biri olarak görürdüm.
O zamanlar bunun zekice bir cevap olduğunu sanıyordum.
Akşam yemeği yemek için dışarı çıkacağımızı düşündüm.
Evde kalacağınızı düşündüm.
Odanda olacağını düşündüm.
Sadece Japonların işkolik olduğunu düşünüyordum.
iyi olanın olağanüstü derecede kusursuz bir bebek olduğunu düşünüyordum,
Dün gece evde olacağınızı düşündüm.
Tom'un bir doktor olduğunu düşündüm.
Birlikte öğle yemeği yememiz gerektiğini düşünüyordum.
Hayaletlere inanmadığını sanıyordum.
Lakros hakkında bir şey bilmediğini düşündüm.
Onu bilmediğini düşündüm.
Fikrini değiştirebileceğini düşündüm.
Fikir değiştirebileceğini düşündüm.
Bana güvendiğini düşündüm.
Kimseye söylemeyeceğini düşündüm.
Benimle aynı fikirde olacağını düşündüm.düşündüm.
Senin Boston'a gittiğini düşündüm.
Daha önceleri daha çok zamanımız var sanırdık.
Fikrini değiştirebileceğimi düşündüm.
Dışarıda verandada yiyebileceğimizi düşündüm.
Tom'u meşgul tutacağını düşündüm.
Ben biraz şaşıracağını düşündüm.
Fransızcayı Tom'dan daha iyi konuşacağını sanıyorum.
Tom'un seninle evlenmesini istediğini düşündüm.
Yeni takım elbiseni giyeceğini düşündüm.
Senin beyzbol hakkında konuşmaktan keyif aldığını düşündüm.
Lavaboyu tamir edeceğini düşündüm.
Tabii çocukluk saflığımla birinden birini seçeceğimi zannettim.
Ben onun böyle bir şey olduğunu düşündüm.
Muhtemelen çoktan eve gitmiş olduğunu düşünmüştüm.
Bir araştırmacı olarak, değişkenlik beni deli ediyordu.
2.30'da Tom'u karşılamamız gerektiğini düşünüyordum.
Senin bizimle geleceğine kesin gözüyle baktım.
Siz ikinizin çok ortak yönü olduğunu düşünüyordum.
Ben geri alıncaya kadar Tom'u burada tutacağını düşünüyordum.
Bunun hakkında Tom'la konuşacağını düşündüm.
Bana yardım edebileceğini düşündüm.
Onların üniversiteye gitmelerini ve işadamları olmayı öğrenmelerini istedi.
Seninle görüşmeye can atıyorum.
Seninle her zaman tanışmak istedim.
Cumartesi günü hep futbol oynadığını düşündüm.
Ben her zaman bir çocuk kitabı yazmak istedim.
Önce onu erkek kardeşinle karıştırdım.
Bir yere gideceğimizi düşünmüştüm.