Translation of "父さん" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "父さん" in a sentence and their turkish translations:

いやだ、父さん!

Hayır, baba!

お父さん、大好き!

Babacığım seni seviyorum!

- お父さんは台所にいるの。
- お父さんは台所ですか。

Baba mutfakta mı?

父さん台所にいる?

Babam mutfakta mı?

お父さん、何してるの?

Baba, ne yapıyorsun?

お父さんは良く働く。

Babam sıkı bir işçidir.

ルーク、私がお父さんだよ。

Luke, ben senin babanım.

- ルーク、お前のお父さんは私だ。
- ルーク、私が君のお父さんだよ。
- ルーク、私はお前の父親だ。
- ルーク、私がお父さんだよ。

Luke, ben senin babanım.

- あなたのお父さんは何歳ですか。
- あなたのお父さんはおいくつですか。
- きみのお父さんて何歳?
- あなたがたのお父さんは何歳ですか?

Baban kaç yaşında?

父さん、何をしていたの。

Ne yapıyordun, baba?

お父さんは医者ですか?

Senin baban doktor mu?

お父さんとキャッチボールをしたよ。

Babamla yakalama oynadık.

お父さんは入浴中です。

- Babam banyo yapıyor.
- Babam yıkanıyor.

お父さんはどこですか。

Babam nerede?

お父さんはカメラを買った。

Babam bir kamera satın aldı.

お父さんによろしくね。

Benden babana selam söyle.

- お父さんの職業はなんですか。
- あなたのお父さんはどんな仕事をしてるの?
- あなたのお父さんの仕事は何ですか。
- 君のお父さんは何の仕事をしていますか?
- キミの父さん何の仕事してるの?

Baban ne iş yapıyor?

- お父さん、車を使っても良いですか。
- お父さん、車を使ってもいい?

Arabanı kullanabilir miyim, baba?

お父さんはお元気ですか?

Baban nasıl?

お父さんにそっくりだね。

Aynı baban gibisin.

ジムはお父さんに似ている。

Jim babasına benzer.

この写真、叔父さんなんだ。

Bu resim amcamındır.

お父さんが捜しているよ。

Baban seni istiyor.

お父さんは、あなたがお父さんの時計をこわしたことを知っているの。

Saatini çaldığını baban biliyor mu?

- 夕べお父さんが病院で死んだ。
- 昨夜、彼のお父さんが病院で亡くなった。

Onun babası dün akşam hastanede vefat etti.

彼はあなたのお父さんです。

O senin baban.

お父さんは今どこにいるの?

Baban şimdi nerede?

常にお父さんに従いなさい。

- Her zaman babana uy.
- Her zaman babana itaat et.

お父さんは、壁を白く塗った。

Babam duvarı beyaza boyadı.

あの子の父さんは医者です。

Babası bir doktor olan kız odur.

彼のお父さんは日本人です。

Babası Japondur.

- お父さんの職業はなんですか。
- あなたの父さんは何をしていますか。
- あなたのお父さんはどんな仕事をしてるの?
- あなたのお父さんの仕事は何ですか。
- 君のお父さんは何の仕事をしていますか?
- お父様は何をなさっているんですか?
- キミの父さん何の仕事してるの?

- Baban ne iş yapar?
- Ne yapıyor baban?

- 私は昨日君のお父さんに会った。
- 私は昨日あなたのお父さんに会いました。

- Ben dün sizin babanızla tanıştım.
- Dün babanla karşılaştım.

- 父上、何をしておられるのか。
- お父さん、何をしているの。
- お父さん、何してるの?

Ne yapıyorsun, baba?

ハーモニカはお父さんからのプレゼントですか。

Mızıka onun babasından bir hediye mi?

お父さんのそばに座りなさい。

Gel ve yanıma otur.

彼のお父さんはゴルフをしません。

Onun babası golf oynamaz.

もうお父さんは帰ってきたの?

Babam eve geldi mi?

お父さんが大好きなんだよね?

Babanı seviyorsun, değil mi?

お父さんはいつ帰ってくるの。

Babam ne zaman dönecek?

あなたのお父さんは背が高い。

Baban uzun boylu.

私のお父さんはクラシック音楽を聴く。

Babam klasik müzik dinler.

トムのお父さんはアルコール中毒だった。

Tom'un babası alkolikti.

「私は お父さんが今年亡くなって

"Babamın geçen yıl öldüğünü öğretmenimin bilmesini istiyorum

叔父さんは若くないが健康です。

Amcam genç değil ama sağlıklı.

どちらの車がお父さんのですか。

Hangi araba babanınki?

明日、叔父さんと会う約束がある。

Yarın amcamla bir randevum var.

ケイトのお父さんは家の周辺にいる。

Kate'in babası evin yakındır.

彼女は今朝お父さんと散歩した。

Bu sabah babası ile birlikte yürüyüş yaptı.

私は君のお父さんを知っている。

- Ben senin babanı biliyorum.
- Senin babanı biliyorum.
- Babanı tanıyorum.
- Babanızı tanıyorum.
- Senin babanı tanıyorum.
- Sizin babanızı tanıyorum.
- Ben senin babanı tanıyorum.
- Ben sizin babanızı tanıyorum.

叔父さんは明日青森に出張です。

Amcamın yarın Aomori'ye bir iş gezisi var.

私は父さんにそのことを話した。

Babama ondan bahsettim.

あなたのお父さんは先生ですか。

Senin baban bir öğretmen mi?

お父さんの事をどう思いますか?

Baban hakkında nasıl hissediyorsun?

あなたのお父さんは何歳ですか。

Baban kaç yaşında?

トムさんはメアリーさんの叔父さんです。

Tom, Mary'nin amcasıdır.

今日は父さんはそわそわしている。

Baba bugün sabırsız.

その少女はお父さんの頬にキスした。

Kız babasını yanağından öptü.

父さんは考えを変えると思うかい。

Babanın fikrini değiştireceğine düşünüyor musun?

彼女のお父さんは有名な医者です。

Onun babası ünlü bir doktordur.

ケンは彼のお父さんの容態を尋ねた。

Ken babasının durumu hakkında sordu.

あなたの叔父さんと話し合いたい。

- Dayınla konuşmak istiyorum.
- Amcanla konuşmak istiyorum.

私のお父さんはとてもよい人です。

Babam çok iyidir.

子供の頃私はお父さんとキャッチボールをした。

Ben bir çocukken babamla yakalamaç oynadım.

彼のお父さんは外国にいるそうだ。

Onun babasının yurt dışında olduğunu duyuyorum.

クミはお父さんが犬好きな少女です。

Kumi, babası köpekleri seven kızdır.

お父さんは僕にカメラを買ってくれた。

Babam bana bir kamera aldı.

お父さんはバス停まで走っていった。

Babam otobüs durağına koştu.

お父さんに手伝ってもらいなさい。

Babanın sana yardım etmesini rica et.

お父さんにすぐ電報を打ちなさい。

Babana hemen bir telgraf gönder.

お父さんにコーヒーを持っていきなさい。

Babana bir fincan kahve al.

お父さんからことづけがあります。

Senin için babandan bir mesajım var.

お父さんがバスルームでひげを剃っている。

Babam banyoda tıraş oluyor.

- お父さんにはくれぐれもお伝えください。
- お父さんにくれぐれもよろしくお伝え下さい。

Babana en iyi dileklerimle.

ミンのお父さんは昨日テニスをしましたか。

Dün Ming'in babası tenis oynadı mı?

壁を塗っている人は私のお父さんだ。

Duvarı boyayan adam babamdır.

彼はお父さんにとてもよく似ている。

O, babasına çok benziyor.

彼のお父さんは今入院中だそうです。

Babasının şimdi hapishanede olduğunu duydum.

彼のお父さんは彼をトムと呼んでいる。

- Onun babası onu Tom olarak çağırır.
- Babası ona Tom diyor.

彼は、お父さんのビジネスを引き継ぎました。

O, babasının işini devraldı.

私はビルのお父さんが病気だと知った。

Bill'in babasının hasta olduğunu öğrendim.

私は君のお父さんをよく知っている。

Babanı çok iyi tanıyorum.

ジェーンはお父さん似だとは思わないかい?

Jane'nin babasına benzediğini düşünmüyor musun?

お父さんは早く帰ってこられますか。

Baban eve erken gelir mi?

お父さんはいつ帰宅されたのですか。

Baban eve ne zaman geldi?

お父さんが早く良くなりますように。

Babanızın çabuk iyileşmesi için isteklerim.

あなたのお父さんはどこにいますか。

Baban nerede?

- 何のために彼女のお父さんは日本へ行ったの?
- 彼女のお父さんって、どうして日本に行ったの?

Babası niçin Japonya'ya gitti?

- お父さんとお母さん、どちらの方が親しいですか?
- お母さんとお父さん、どちらと仲がいいですか?

Annene mi yoksa babana mı daha yakınsın?

- 君の父の友達が父の味方だと限らない。
- 君のお父さんの友達がお父さんの味方だとは限らない。

Senin babanın arkadaşları onun tek destekçileri değil.

More Words: