Examples of using "私には" in a sentence and their turkish translations:
Benim bir hayalim var.
- Öyle yapmam imkansız.
- Benim öyle yapmam imkansızdır.
- Öyle yapmak benim için imkansız.
Bir ikiz kız kardeşim var.
Bir ikiz erkek kardeşim var.
Yardıma ihtiyacım vardı.
Ben onu almayı göze alamam.
Bunu hiç anlamıyorum.
Bu beni aşar.
Sizleri gerçekten anlıyorum.
Benim bir kızım var.
Gerçekten bir masaja ihtiyacım var.
Kendimi fazla üzmem.
Ben başarıdan eminim.
Benim borcum yok.
- Hafifletici bakıma ihtiyacım var.
- Palyatif bakıma ihtiyacım var.
Şikâyet edecek bir şeyim yok.
Onu yapamam.
Hiçbir rakibim yok.
Bir kız kardeşim yok.
Onu tanımıyorum.
İki kız yeğenim var.
Matematik benim için zordur.
- Benim bir ailem var.
- Benim ailem var.
- Ailem var.
Sen benim her şeyimsin.
Kız kardeşim yok.
Yaşayacak evim yok.
Benim bir oğlum yok.
Bu elbise benim için çok büyük.
Picasso'nun resimleri bana garip görünüyor.
Hâlâ arkadaşlarım var,
İki kızım var.
Bu gömlek benim için büyük.
Ona borcum var.
İki kötü dişim var.
Bir ikiz kız kardeşim var.
Benim kendi teorim var.
Paraya ihtiyacım vardı.
Ben bir şey duyabiliyorum.
Benim önceki bir randevum var.
Modern cazı anlamıyorum.
Yaşamak için bir şeyim yok.
Benim bir ikizim var.
Pork benimle aynı fikirde değil.
Arkadaşlara ihtiyacım var.
Çillerim var.
Bunun beni etkileyeceğini sanmıyorum.
Bu kitabı okumak benim için kolay.
Bu kitap bana kolay gibi görünüyor.
O bana dürüst gibi geliyor.
Nancy benim ilgilenmem için sert bir kız.
Bu ölçü benim için çok büyük.
İki erkek kardeşim var.
Bu görevi tamamlamak benim için olanaksız.
Onun gücüne ihtiyacım var.
Benim ne zamanım nede param var.
Kullanılmış bir araba bile almaya gücüm yetmez.
Bir şey duyamıyorum.
Tek bir kız arkadaşım bile yok.
İki kuzenim var.
Benim başka bir kız kardeşim var.
- Zamanım yok.
- Benim zamanım yok.
Benim ikizlerim var.
Onun eğlence hakkındaki fikirlerini ilginç buluyorum.
Tavsiye için gidecek kimsem yok.
Ben oldukça eminim.
Bu ayakkabılar bana uymuyor.
Bu ödev benim için zordur.
Bu kahve benim için çok koyu.
Bu ceket bana çok kısadır.
Bu pastanın tadı benim için çok tatlı.
Bu sandalye benim için çok alçak.
Babam bana karşı çok otoriter.
Onlar bana benziyor.
Bu problemi çözmem zor.
İngilizce benim için kolay değil.
Rüya benim için bir gizemdi.
Besleyecek altı nüfusum var.
O, her zaman bana karşı naziktir.
Bu kitap benim için çok zor.
- O renk bana güzel görünmüyor.
- O renk benim üzerimde iyi görünmüyor.
Ortaokulda bir oğlum var.
Bunu tamamen anlayamıyorum.
Üç kuzenim var.
Bu kitap benim okumam için kolay.