Examples of using "笑わずにはいられなかった。" in a sentence and their turkish translations:
Gülmemek için kendimi zor tuttum.
Onun şakasına gülmekten kendimi alamadım.
Herkes onun esprisine gülmekten kendini alamadı.
Onu gördüğümde gülmekten kendimi alamadım.
Onun şakasına gülmekten kendimizi alamadık.
Tom gülmekten kendini alamadı.
Onun çamurla kaplı yüz aşağı yattığını gördüğümde gülmekten kendimi alamadım.
O hikayeyi duyduğumda gülmekten kendimi alamadım.
Onun partideki davranışı o kadar komikti ki kendimi gülmekten alamadım.