Examples of using "„dla" in a sentence and their turkish translations:
Ne bireyler ve aileler
hem beyin hem de vücudunuz üzerinde.
ne de toplumlar.
Siz bizim için iyiydiniz.
Ben senin için kahvaltı hazırladım.
"Matematiği; eğlence, güzellik,
Bu onun için.
Bu onlar için.
Ne derler bilirsiniz, birinin çöpü başkasının hazinesidir.
Başkalarına karşı nazik olun.
Sporu rekabet için değil zevk için yapıyorum.
Kendim için kahvaltı hazırladım.
Onun için kahvaltı hazırladım.
Onlar için kahvaltı hazırladım.
ilk insanlardan biri olabilirim.
Hayatta kalmak isteyen kişinin
özellikle benim için.
Ve bu güzellik için binalar yapmak,
- O bir bankada çalışıyor.
- O bir bankada çalışır.
- O bir banka için çalışıyor.
- O, zengin bir adam için çalıştı.
- Zengin bir adam için çalıştı.
Bu benim arkadaşım için.
O senin için.
Sanat için sanat.
Ben onlar için çalışıyorum.
Ben onun için çalışıyorum.
Onun için çalışıyorum.
Her şey aşk için.
Örneğin herkese arkadaş canlısı olana "ahbap",
Bir dergi erkekler için ve diğeri kızlar için.
Su balık için neyse, hava da insan için odur.
Senin için iyi olan şey benim için de iyidir.
- Bu benim için değil.
- Bu bana değil.
Dan için bir kravat aldım, Elena için bir şal alacağım.
Senin için kötü haberim var.
Benim için haberin var mı?
Aşk, paranın ona olduğu kadar, bana önemlidir.
Sizin için ne yapabilirim?
sizin için sahip olduğum şey.
Bu görev, sizin için...
Bir nehir! Mücadeleci için iyi bir şey.
barınacak bir yer inşa eden sanattır.
İnsanlar için başka bir yer daha.
Kanak etnik grubu için inşa edildi.
...geri kalanının hayatını kurtarır.
Bu gece herkese yetecek balık var.
İnsanlar bunu duyamaz.
Uruguaylılar için çalışmalısınız,
Benim için bir şeyin var mı?
O, benim bir arkadaşım için.
O benim ailem için.
Bu seni tehlikeye sokacaktır.
Sırrı kendinize saklayın.
Senin için elmalı turta yaptım.
O, onun için çiçek topladı.
- O bana bir taksi buldu.
- Bana bir taksi buldu.
Bunu bir sır olarak saklayın.
Ben senin için her şey yaparım.
- O, kim için çalışır?
- Kimin için çalışıyor?
- Kime çalışıyor?
Bunu senin için yaptım.
Bunlar kim için?
Onlar benim için burada.
Bu benim için imkansızdır.
O, para için dostlarına ihanet etti.
Bunlar Tom için.
Sadece senin için geldim.
Herkes eşini bulur.
Tom bizim için yemek pişirir.
Senin için bir şey yapacağım.
Ann için bir bebek yaptım.
O, onu para için yaptı.
- O, onu para için yaptı.
- Para uğruna yaptı.
Benim için bir kravat seçer misin?
- O benim için bir taksi çağırdı.
- O, benim için bir taksi çağırdı.
Tom'a biraz yiyecek götürüyorum.
Tom'a öğle yemeğini götürüyorum.
- Tom, Mary için çalışıyor.
- Tom, Mary için çalışır.
O size karşı nazik midir?
- Sıradaki senin için.
- Sıradaki sana.
Annem için bir hediye arıyorum.
Gerisi size kaldı!
Ben onun için bir şey yapacağım.
O, benim için biraz balık pişirdi.
Senin için bir şeyim var.
Bu Tom için önemlidir.
Onu benim için yap.
Ona karşı iyi olacağım.
Ona karşı iyi olacağım.
Onlar için çalışırdım.
- Neden onlar için yalan söylüyorsun?
- Neden onlar için yalan söylüyorsunuz?
Tom Mary için yemek pişirir.
- Herkes için yeterli oda var.
- Herkes için yeterli boş yer var.