Translation of "„te" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "„te" in a sentence and their turkish translations:

Te obrazki ukazują dokładnie te same pojęcia.

Bu görseller de tamamen aynı fikirleri temsil ediyor.

- Ile kosztują te spodnie?
- Ile za te spodnie?
- Jak dużo kosztują te spodnie?

Pantolonun fiyatı ne kadar?

Spójrzcie na te pajęczyny pokrywające te małe szczeliny.

Bakın, örümcek ağları bu küçük oyuntuları doldurmuş.

Gdy rysuję te powiązania, te historie się rozwijają.

Ve bu çizgileri çizerken, tüm bu hikâyeler ortaya çıkıyor.

- Gdzie widziałeś te kobiety?
- Gdzie widziałaś te kobiety?

Bu kadını nerede gördün?

Widząc te kuchenki,

Ocaklarına baktığınızda anlıyorsunuz ki

Te kwiaty zwiędły.

Şu çiçekler ölmüş.

Wysusz te buty!

Şu ayakkabıları havalandır.

Znam te kobiety.

Ben bu kadınları tanıyorum.

Znam te dziewczyny.

Şu kızları tanıyorum.

Te ptaki śpiewały.

Kuşlar öttü.

Te są autentyczne.

Bunlar gerçek.

Te są prawdziwe.

Bunlar gerçek.

Naprawiłem te zegary.

Ben saatleri onardım.

Te z zewnątrz i te z północy, chciały nas dzielić,

Bizi dışarıdan ve yukarıdan bölmek

- Te dzieci to potencjalni klienci.
- Te dzieci są potencjalnymi klientami.

Şu çocuklar potansiyel müşteri.

- Te krawaty są różne.
- Te krawaty różnią się od siebie.

Bu kravatlar farklı.

Te, które to przeżyją,

Sonra da güverteye atılıyorlar.

Widzicie te małe pączki?

Tomurcukları gördünüz mü?

Widzicie te maleńkie włoski?

Bakın, şu küçük tüyleri görüyorsunuz.

Te kobiety nadzorują pracę.

İşin başında bu kadınlar var.

Te wiatry są silne.

Rüzgâr çok güçlü.

Zadam ci te pytania.

Sana bu soruları soracağım.

Dam ci te pieniądze.

Ben bu parayı size vereceğim.

Te liście czerwienieją jesienią.

Yapraklar sonbaharda kırmızıya döner.

Te fakty poznali wszyscy.

Gerçekler herkes tarafından öğrenildi.

Te dzieci były zadbane.

O çocuklara iyi bakıldı.

Te nożyczki są tępe.

Bu makas kesmiyor.

Dla kogo są te?

Bunlar kim için?

Te kwiaty są piękne.

O çiçekler güzel.

Ile kosztowały te okulary?

Bu gözlük kaç paraydı?

Gdzie widziałeś te kobiety?

Bu kadınları nerede gördün?

Ile kosztują te spodnie?

Bu pantolon ne kadar?

Zapamiętaj sobie te zasady.

Bu kuralları unutma.

Pomogłem nieść te torby.

- Şu çantaları taşımaya yardım ettim.
- O çantaları taşımaya yardım ettim.

Jak zdobyłeś te pieniądze?

Bu parayla nasıl geldin?

Właśnie kupiłem te buty.

Sadece bu ayakkabıları aldım.

Muszę otworzyć te drzwi.

Bu kapıyı açmam gerek.

Popatrz na te zdjęcia.

Bu fotoğraflara bak.

Te ruiny warto zwiedzić.

Kalıntılar görülmeye değer.

Te jabłka są duże.

Bu elmalar büyük.

Te wzory są identyczne.

Bu modeller özdeş.

Kto wybrał te kolory?

Kim bu renkleri seçti?

Te zasady są rozsądne.

Bu kurallar makul.

Te dzieci się boją.

Çocuklar korkuyor.

Te pieniądze naprawdę pomogą.

Bu para gerçekten yardım edecek.

Te kolory się gryzą.

Bu renkler uyuşmuyor.

Te jabłka są pyszne!

Bu elmalar çok lezzetli!

Te kontenery są szczelne.

Bu konteynerler hava geçirmezler.

Przeczytałem obie te książki.

Bu kitapların her ikisini de okudum.

Te książki są nowe.

Bu kitaplar yeni.

Czyje są te książki?

Bunlar kimin kitapları?

Te obrazy są piękne.

Bu resimler güzeldir.

Te kwiaty kwitną wiosną.

Bu çiçekler İlkbaharda çiçek açarlar.

Te psy są duże.

Bu köpekler büyük.

Te winogrona są dojrzałe.

Bu üzümler olgun.

Te nożyczki dobrze tną.

Bu makas iyi kesti.

Te dane są nieprawidłowe.

Bu veri yanlıştır.

Te pomarańcze szybko dojrzewają.

Bu portakallar hızlı olgunlaşır.

Te słuchawki nie działają.

Bu kulaklıklar çalışmıyor.

Cieszą mnie te wieści.

Bunu duyduğuma sevindim.

Czy sprawdziłeś te dane?

Rakamları iki kez kontrol ettin mi?

Przydały się te obcęgi.

O pense işe yaradı.

Te buty nie pasują.

Bu ayakkabılar uymaz.

Te fartuchy są wygodne.

Bu tulumlar rahat.

- Te obrazy są naprawdę bardzo piękne.
- Te zdjęcia są naprawdę bardzo piękne.

Bu resimler gerçekten çok güzel.

Widzicie te muchy na tym?

Üstündeki sinekleri görüyor musunuz?

Teraz przeplatam wszystkie te gałęzie.

Aslında yaptığım tek şey bu dalları birbirine sarmak.

Teraz przeplatam wszystkie te gałęzie.

Aslında yaptığım tek şey bu dalları birbirine sarmak.

Widzicie te małe końcówki pąków?

Tomurcukların uçlarını görüyor musunuz?

Ale te czerwie są jadalne,

Ama aslında bu larvalar yenebilir.

Te rzeczy są pełne olejków.

Bu şeyin içi yağla dolu.

Sprawdźmy te drzwi. Są zaryglowane.

Kapıyı kontrol edelim. Durun. Bir sürgüyle kilitlenmiş!

Te skorpiony mogą być śmiercionośne.

Bu akrepler ölümcül olabiliyor.

Obie te opcje są ryzykowne.

İki seçenek de riskli.

Jak produkujesz te wszystkie dźwięki?

Bu sesleri nasıl çıkarıyorsun?"

Te kłapiące i dyndające wypustki,

Yükselip alçalan, dalgalı şeyleri ve nasıl etkileşimde

żeby osiągnąć te same rezultaty?

nasıl başarılı olabilirdi?

Te najjaśniejsze wydają najgłośniejsze dźwięki,

en parlak yıldızların en yüksek sesli olduğunu

Oba te czynniki kształtują klimat.

Bu ikisi de iklimi etkiliyor

Ponieważ te zmiany tworzą przygodę.

Çünkü bu değişimler maceralar yaratır.

Te budynki flirtują z wiatrem,

Ve bu binalar gerçekten rüzgârla flört ediyor;

Te budynki mają dźwięk, głos.

Bu binaların bir sesi var.

Wiem, ale te wyglądają wspaniale.

Evet, biliyorum ama bunlar harika.

Trudno połączyć te dwie rzeczy.

Bunları bağdaştırmak zor.

Te skały są naprawdę kruche.

Bu kayaların çoğu kolayca parçalanıyor.

Które pozwolą zwalczyć te bakterie.

zorunda kaldık.

Te dane są często niedokładne.

Bilgi çoğunlukla yanlıştır.

Pamiętaj aby wysłać te listy.

Lütfen mektupları postalamayı unutma.

Te ubrania ci dobrze pasują.

O giysiler size iyi gider.

Te buty należą do Tom'a.

- Bu ayakkabılar Tom'a aittir.
- Bu ayakkabılar Tom'unki.

Te maszyny teraz nie pracują.

Bu makineler şimdi çalışmıyor.

Te fakty potwierdzają moją hipotezę.

Bu durum hipotezimi destekliyor.

Te róże są bardzo ładne.

Şu güller çok güzeldir.