Examples of using "«нет" in a sentence and their turkish translations:
Hayır, hayır, hayır!
Hayır!
Tabii ki hayır.
Hayır hayır demektir.
Hayır, kimse yok.
Hayır, hayır, bende.
İçimden diyordum ki, "Hayır, hayır lütfen olmasın."
- Hiç umut yok.
- Ümit yok.
- Hiç su yoktur.
- Su yok.
Kurallar yoktur.
Ümit yok.
Gardiyan yok.
Henüz değil.
"Adalet yoksa barış yok!"
Elektrik gitti.
Hayır, hayır! Bu doğru değil.
Dil yoksa ulus da yoktur.
Hayır, otur.
Hiç kaşık yok.
Oh, hayır!
Bunda ne kadar ışık kaldığı konusunda endişeliyim. Hayır, olamaz.
Hayır.
Hayır!
Değil mi?
Geriye dönüş yok.
O, burada değildir.
"Bu mu?" "Hayır, şu!"
Hiç acelesi yok.
Tanrılar yoktur.
Umarım değildir.
- Hiç umut yok.
- Ümit yok.
- Hiç çözüm yok.
- Hiçbir çözüm yok.
Burada şeker yok.
Hiçbir kanıt yoktur.
Kim burada değil?
Hayır, gerekli değil.
- Farklılık yok.
- Herhangi bir fark yok.
Babam burada değil.
Burada bir şey yok.
"Bana yardım et." "Hayır." "Bana yardım et." "Hayır." "Beni kurtar!" "Hayır."
Bu hayır anlamına mı geliyor?
Neden olmasın?
Onun paralelliği yok.
O paha biçilmez.
Evde kimse yok.
Nee? Hayır, elbette değil.
"Benim bir şansım yok." "Evet, senin var!"
Henüz yağmur yağmıyor.
O, burada değil.
Tehlike yok.
Hayır cevabı verdim.
Muhtemelen değil.
Bugün hiçbir ders yok.
Burada kimse yok.
Kedimiz kayıp.
Hayır, ben İngilizim.
- Burada değilsin.
- Burada değilsiniz.
Ben hayır dedim!
Hayır mı diyorsun?
Hiç sıcak su yok.
Onlara hayır de.
Sen hayır dedin.
Hayır, yorgunum.
Hayır, çok fazla değil.
İlaçlara hayır deyiniz.
- Henüz yorumlar yok.
- Henüz hiçbir yorum yok.
- O, evde değil.
- O evde değil.
- Evde değil.
Tom burada değil.
Baba evde değil.
Bende ondan yok.
Bu berbat suyu içmeyeceğim. Hayır, hayır, hayır, hayır!
Tabii ki hayır.
Ama yoklar.
Tanrım. Olamaz!
Tabii ki hayır.
Gerekli değildi.
hiçbir fark olmadığını gösteriyor.
Hayır, hiç de öyle değil.
Belki de almazsınız.
Ben istemiyorum.
Cevap, hayır.
Karmaşa olmasın
Bilgisi de yok
Abi para yok
tabii ki hayır!
Hayır, teşekkürler.