Examples of using "Близок" in a sentence and their turkish translations:
Senin sonun yakın.
Son yakındır.
Dünyanın sonu yakın.
Son yakındı.
Dünyanın sonu da yakında geleceği için --
O, başkana yakındır.
Dünyanın sonu çok yakın!
Son görünürde.
Çevirisi orijinale çok yakın.
Tom Mary'ye çok yakın.
Bulgarca Rusçaya yakındır.
Kendimi bir çözüme yakınmış gibi hissediyorum.
Onlara çok yakındım.
Ölümün eşiğinde olduğumu biliyorum.
bu verilere göre belkide kıyamet artık çok yakın
Ona yakın olduğunuzu biliyorum.
Tom onu yapmaya yaklaştı.
Anne ve babana yakın mısın?