Examples of using "Взрослый" in a sentence and their turkish translations:
Tom bir yetişkin.
Sen bir yetişkinsin.
Tom artık bir yetişkin.
- Tom bir yetişkin.
- Tom olgun.
- Ben bir yetişkinim.
- Ben yetişkinim.
Sen bir yetişkinsin.
Ben bir yetişkinim.
Tom yetişkin bir adam.
O yetişkin bir adam.
Tom bir yetişkin değil.
- Ben olgunum.
- Ben yetişkinim.
Ben artık yetişkinim.
Tom zaten bir yetişkin.
- Ben uygulama olarak artık bir yetişkinim.
- Ben artık neredeyse bir yetişkinim.
Ben bir yetişkinim
Tom artık yetişkin bir insan.
Ben henüz bir yetişkin değilim.
Artık yetişkin bir adamsın.
Tom henüz reşit değil.
Tom sorumlu bir yetişkin.
Ben aslında zaten bir yetişkinim.
Artık bir yetişkinim.
Oy kullanmak için yeterince yaşlı mısın?
O içmek için yeterince yaşlıdır.
İçki içecek kadar yaşlıyım.
Oy vermek için yeterince yaşlıyım.
Şu oğlan bir yetişkin gibi konuşuyor.
Bu çocuk bir yetişkin gibi konuşur.
- Tom içebilecek yaşta.
- Tom içebilecek kadar yaşlı.
- Tom içki içmek için yeterince yaşlı mı?
- Tom'un yaşı içki içebilecek kadar büyük mü?
Tom oy vermek için yeterince yaşlıdır.
Tom bunu yapmak için yeterince yaşlı.
Tom odadaki tek yetişkindir.
Kendine bakacak kadar yeterince yaşlısın.
Sen şimdi bir yetişkinsin.
Bunu bilmek için yeterince yaşlısın.
Bunu anlayacak kadar yaşlısın.
O, bir araba sürmek için yeterince yaşlıdır.
Artık büyüdün.
Artık bir yetişkinsin.
Araba sürecek yaştayım.
Yeterince yaşlıyım.
Tom tek başına seyahat edecek kadar yaşlı.
Onu anlamak için yeterince yaşlıdır.
Daha iyisini bilecek kadar yeterince yaşlısın.
- O yalnız yaşamak için yeterince yaşlı değil.
- Tek başına yaşayacak kadar büyük değil.
İçmek için yeterince yaşlı değilsin.
O şimdi tek başına seyahat edecek kadar yaşlıdır.
Tom bunu anlayacak kadar yaşlı değil.
Tom araba sürmek için yeterince yaşlıdır.
Tom gerçeği bilecek kadar yaşlı.
Hiç yetişkin bir adamın ağladığını gördün mü?
O, yalnız seyahat etmek için yeterince yaşlıdır.
- Sürücü ehliyeti almak için yeterli yaşta değilsin.
- Sürücü ehliyeti almak için yaşınız yeterli değil.
- Sürücü belgesi almak için yaşın yeterli değil.
Ehliyet almak için yeterince yaşlı değilim.
Tom kendi kararlarını verebilecek kadar büyük.
Tom kendi kararını vermek için yeterince yaşlı.
Tam yetişmiş Afrika fili yaklaşık dört ton ağırlığındadır.
Tom kendine bakmak için yeterince yaşlıdır.
Tom okula gitmek için yeterince yaşlı değildir.
Kendime bakacak kadar büyüğüm.
O yalnız yaşamak için yeterince yetişkin değil.
Bunu kendi başına yapacak kadar yaşlısın.
Tom bunu tek başına yapacak kadar yeterince yaşlı.
artık büyümüş olan o çocuk intikam için hazırdı
Çocuk sanki bir adammış gibi konuşuyor.
O, daha çok bilmek yeterince yaşlıdır.
Tom doğruyu yanlıştan ayırmak için yeterince yaşlıdır.
Tom oraya tek başına gitmek için yeterince yaşlı değil.
Artık yeterince yaşlısın.
Tom daha iyiyi bilmek için yeterince yaşlıdır.
Ben neredeyse büyüdüm zaten.
Tom'un bunu yapacak kadar yaşlı olduğunu sanmıyorum.
Evden dışarı çıkma saatlerime karışılacak yaşı geçtim.
Michael zaten bir yetişkin ama henüz annesiyle yaşıyor.
İçmek için yeterince yaşlısın, değil mi?
Tom'un araba sürmeye yetecek yaşta olduğunu sanmıyorum.
Tom büyüdü ve artık kendi ayakları üzerinde durabilir.
Anlayacak kadar yaşlısın.
O, araba sürmek için yeterince yaşlıdır.
Tom henüz yeterince yaşlı olmadığının söylenmesinden hoşlanmıyor.
Tom yaptığının yanlış olduğunu bilecek kadar yaşlı.
Onu kendi başıma yapacak kadar yaşlıyım.
Sen zaten onu kendi başına yapacak kadar büyüksün.
Gün boyunca bir çocuk ortalama 400 kez, yetişkin bir insan 17 kez gülümsüyor. Siz hâlâ gülümsemediniz mi?
Yetişkin bir insan her gün terleme, idrar ve soluk yoluyla yaklaşık 2,5 litre su kaybeder.
Orduya katılacak kadar yaşlı değilim.
Onu yapacak kadar yaşlı değilim.