Examples of using "Жёлтые" in a sentence and their turkish translations:
Muzlar sarıdır.
Yapraklar sarı!
Onlar sarı çiçek.
O ağacın tohumları sarı renklidir.
Yumurta sarısı sarıdır.
- Onlar sarı.
- Onlar korkak.
Bu ağaçların tohumları sarıdır.
Oğlan sarı çiçekleri topluyor.
Toplardan bazıları sarı.
Çok fazla sigara içmekten, dişleri sararmış.
Sarı elmalarımız var.
Kız saçına sarı kurdeleler takmıştı.
Tüm toplar sarı.
Birçok çiçek var. Biri kırmızı, bir başkası beyaz ve kalanları sarı.
Kum sarıdır, ve güneş de sarıdır. Kum ve güneş sarıdır.
- Bahçedeki tüm çiçekler sarı.
- Bahçedeki bütün çiçekler sarı.
Hayır, çiçekler yeşil değil, kırmızı, beyaz, sarı veya mavi renktedir.
Ağaçlarda görünen sarı, kırmızı ve kahverengi yapraklar sonbaharın ilk işaretidir.
- Olgun muzlar sarıdır.
- Olgun muzun sarı rengi vardır.
Bir sürü çiçeğim var. Bazıları kırmızı ve bazıları da sarı.
"O sarı şey ne?" "Bu mu? O bir domates." "Bir domates mi? Sarı domates diye bir şey var mı?"
- Bahçedeki tüm çiçekler sarı.
- Bahçedeki bütün çiçekler sarı.
Sonbaharda, günler daha kısaldığında ve geceler daha soğuduğunda, o, ilk ayazın yaprakları parlak sarı ve portakal ve kırmızıya dönüştürmesini izledi.