Examples of using "Поделиться" in a sentence and their turkish translations:
Klikleyip paylaşırız.
Bunu seninle paylaşmak istiyorum.
Onu seninle paylaşmak istedim.
Sizinle paylaşacağım.
hayat tecrübelerinden bir hikâye paylaşmalarını söyleyin.
ve hayatındaki en zor hikâyelerden bazılarını anlatabilen
yaşadığı deneyimi onunla beraber yaşayabiliyorduk,
sizlere paylaşmak istedim o kadar
ne oldu da şimdi paylaşmaktan korkar hale geldiniz
Düşüncelerimi seninle paylaşmak istiyorum.
Ben paylaşmaya istekliyim.
O bilgiyi seninle paylaşamam.
Niçin kurabiyelerini Jim'le paylaşmıyorsun?
Bugün sizlerle başarımızın sırrını paylaşmak için buradayım
Sırrımı seninle paylaşmak isterim.
Sizlerle bu şehirlerden birinin hikayesini paylaşacağım,
paylaşmak isterseniz lütfen yorumlar kısmında belirtin
ES: Peki Cohh, acaba buradaki TED seyircisiyle
aynı zamanda öğretmen ekranındaki bir şeyi öğrencilerle paylaşabiliyor
Ne oldu, Mary? İstiyorsan benimle konuşabilirsin.
Bana, sizlerle de paylaşmak istediğim önemli bir şey öğrettiler.
Sadece bizimle paylaşacak deneyiminiz olup olmadığını merak ediyordum.
Dinsel görüşlerini sizinle paylaşmak isteyen insanlar, sizin dinsel görüşünüzü onlarla paylaşmanızı neredeyse hiç istemezler.
Dinsel görüşlerini sizinle paylaşmak isteyen insanlar, sizin dinsel görüşünüzü onlarla paylaşmanızı neredeyse hiç istemezler.