Examples of using "Праздник" in a sentence and their turkish translations:
bayram ilan etti
O bir kutlama.
Senin en sevdiğin tatil hangisidir?
Sizin en sevdiğiniz tatil nedir?
veya ailenizle çıkacağınız bir tatil olabilir.
komünist bayramı bu be!
bayrama bak be!
bu kutlanmaya başlandı
- Bugün ulusal bir bayramdır.
- Bugün resmi tatildir.
Noel özel bir tatildir.
Kutlama başlasın.
Resmî tatildi.
Bugün tatil.
Noel benim en sevdiğim tatildir.
Purim benim en sevdiğim tatil.
Karnaval "et bayramı" demektir.
Cadılar Bayramı dini bir bayram değildir.
Paskalya en önemli Hıristiyan bayramıdır.
Tembelе her gün bayramdır.
Kimse partiye gelmedi.
Onlar da partiye gelecek.
Bugün İzlanda'da ulusal bir bayramdır.
Sonraki bayram pazara düşüyor.
- Partiyi kaçırmak istemedim.
- Partiyi kaçırmak istemiyordum.
Benim için, bütün günler tatildir.
Onu partiye çağırdım.
Noel kesinlikle benim en sevdiğim tatilimdir.
O tatilde tüm okullar kapalıdır.
Herkesin şansı bir gün dönebilir.
Sizi partiye davet etmek istiyorum.
Yaklaşan üç günlük tatili nasıl geçireceksin?
Letonya'da bir "chek-chek"festivali düzenlendi.
Ofiste küçük bir kutlama yaptılar.
Hadi eğlenelim!
Onun 70. doğum gününü kutlamada bir parti verdik.
Hanukkah, aralık ayında kutlanan bir Yahudi bayramıdır.
Partiye gidip gitmeyeceğimi bilmiyorum.
Bugün hangi tatil olduğunu bilmiyorum.
Tom Mary'nin partisine davet edilen tek erkek çocuğuydu.
Bahar Festivali, Çin Yeni Yılı olarak da bilinir.
Bir çocuğun doğum günü olduğunda tabii ki kutlama yapılır.
Paskalya İsa Mesih'in dirilişini kutlayan önemli bir Hıristiyan bayramıdır.
Tom onun partisine gelmeyi planlayıp planlamadığını bilmek istiyor.
O, niçin partiye gelmedi?
Bir tatile ihtiyacım var.
Tom, Mary'yi partimize getirdi.
Sanırım Tom partimize gelmeyecek.
Tom ve Mary Cuma gecesi bir parti veriyorlar.