Examples of using "Пройдёт" in a sentence and their turkish translations:
O geçecek.
Ağrı geçecek.
Tom geçecek.
Hüzün ortadan kalkacak.
Her şey iyi olacak.
Bu da geçecek.
Toplantının nerede olacağını biliyor musun?
"Evet, geçecek.
Düğün nerede yapılıyor?
Umarım her şey iyi gider.
Ağrı asla gitmeyecek.
Umarım her şey iyi gider.
Bu benim için işe yaramaz.
Kesik birkaç gün içinde iyileşecektir.
Onun geçeceğinden eminim.
Yakında soğuk algınlığını atlatacağını umuyorum.
Beş ya da on yıl içinde
Bu tropik bir fırtınadır. Yakında sona erecek.
Gelecek yılın konferansı Boston'da düzenlenecek.
Dünya Futbol Şampiyonası Kazan'da düzenlenecek.
Umarım her şey düzgünce gider.
Onlar çok geçmeden evlenecek.
Eğer tanışma harikaysa ilk randevunuzu ayarlarsınız.
Ağrının tamamen geçeceğini sanmıyorum.
- Konferans Tokyo'da gerçekleşecek.
- Konferans Tokyo'da yapılacak.
- Toplantı Tokyo'da yapılacak.
Hâlâ insan denemelerinden üç ile beş yıl uzaktayız.
Sanırım Japonya'ya dönmek uzun zaman alacak.
Bundan pişman olması çok uzun sürmeyecek.
Çok geçmeden aya seyahat edebiliriz.
- Kar yağışı durana kadar, burada kalabilirsiniz.
- Kar durana kadar burada kalabilirsin.
- Kar dinene kadar burada kalabilirsiniz.