Examples of using "Спрятаться" in a sentence and their turkish translations:
Saklanabileceğin hiçbir yer yok.
Saklanmak zorundasınız.
Saklanmak zorundayım.
Gizlenmeni öneriyorum.
- Gizlenmeye çalıştım.
- Gizlenmeyi denedim.
- Saklanmaya çalıştım.
Saklanabileceğin hiçbir yer yok.
...saklanacak yer yoktur.
Saklanacak bir yer yok.
Saklanmak zorundayız.
Saklanacak bir yer yoktu.
Saklanmak zorunda kaldım.
Nerede saklanmalıyım?
Saklanmalıyım.
Nereye saklanacağımı biliyorum.
Burada saklanabiliriz.
Burada gizlenebilir miyim?
Tom saklanacak bir yer arıyor.
Nerede saklanabileceğini biliyorum.
Kıpırdamadan saklanmaya çalıştı.
Her yerde saklanabilirim.
Saklanacak bir yer bulmak zorundayız.
Saklanacak bir yer bulmalıyız.
Yavru kedi yağmurdan saklanmaya çalışıyor.
Polis gidinceye kadar burada saklanabilirsin.
annesinden saklamaya çalışırdın
- Bodrumunuzda saklanabilir miyiz?
- Sizin bodrumda gizlenebilir miyiz?
Saklanacak hiçbir yerimiz yok.
Herhangi bir yerde saklanabilirim.
Tom artık bizden gizleyemez.
O tarafa gidebiliriz. Ağaçların altında korunaklı kalmayı deneyebiliriz.
Ben gizlenmek için tüm yerleri biliyorum.
Sana nerede saklanabileceğimizi göstereceğim.
- Saklanacak güvenli bir yer bulmamız gerekir.
- Gizlenmek için güvenli bir yer bulmamız gerek.
Saklanacak iyi bir yer bulmamız gerek.
Saklanabileceğimiz bir yer yoktu.
ve kocaman, zehirli bir anemonun altına gizlendi.
Nereye saklanacağımı bilmiyordum.
Tom ağacın arkasına saklanmaya çalıştı, ama hâlâ onu görebiliyordum.
Şşş! Ses çıkartma. Şimdi saklambaç oynuyoruz. Konuşacaksan saklanacak başka bir yer bul.