Examples of using "Холода" in a sentence and their turkish translations:
Soğuk hava geliyor.
O, soğuktan titriyordu.
Ellerim soğuktan uyuşmuş.
Yüzücüler soğuktan uyuşmuştu.
Tom soğuktan titriyordu.
Soğuk uzuvları uyuşturur.
Soğuktan titriyordu.
O soğuk yüzünden titriyor.
Tom soğuk algınlığından muzdarip.
O soğuktan titriyor.
Dişlerim soğuk nedeniyle gıcırdıyor.
Onun elleri soğuktan morarmıştı.
O, soğuktan morarmıştı.
Dişlerim soğuktan birbirine vurdu.
Tom'un birası soğuk yüzünden dondu.
Dün gece soğuktan öldü.
Tokyo'da soğuk mevsim kasım ortasında başlar.
Yaklaşık bir yıl sonra, o soğuğu arzular hâle geliyorsun.
Dışarıya çıkınca soğuktan tir tir titredim.
Ben soğuktan korkmuyorum, ama sıcaklığa dayanamam.
O, soğuğa karşı çok duyarlıdır.
Parmaklarım soğuktan o kadar uyuşmuştu ki piyano çalamıyorum.
Elim soğuktan o kadar uyuşmuş ki parmaklarımı hareket ettiremiyorum.
Suyun sıcaklığı sekiz, dokuz dereceye kadar düşüyor. Soğuk, nefesini kesiyor.
Diğerleri açlık, soğuk ya da hastalıklardan ölürken bazıları askerler tarafından öldürüldüler.