Examples of using "голову…" in a sentence and their turkish translations:
Saçını yıkadın mı?
Gidip saçımı yıkayacağım.
Başını yüksek tut.
Aklımı kaybettim.
Başını eğ!
Ben senin kafanı koparacağım!
Saçımı yıkayacağım.
Bana onun kafasını getir.
Bana onun kellesini getir.
- Tom onun kafasını uçurdu.
- Tom kellesini kaybetti.
- Kafasını kaşıdı.
- Başını kaşıdı.
- Kafasını kaşıdı.
- Başını kaşıdı.
Tom başını kaşıdı.
Boyumdan büyük işlere kalkışıyorum.
Ellerini başının üstüne koy.
O, başını eğdi.
O, başını tıraş etti.
Tom başını eğdi.
Tom saçını yıkıyor.
Düşman başını kaldırıyor.
Aklımı kaybediyordum.
Saçını yıkatmak ister misin?
Sami'nin başı çıkarıldı.
Kafanı kaybettin!
Tom saçını yıkadı.
- Saçını yıkıyor.
- Saçlarını yıkıyor.
- Saçını sıfıra vurdurmuş.
- Kafayı kazıtmış.
- Saçlarını kazıtmış.
- Kafasını usturaya vurdurmuş.
- Saçını yıkamalısın.
- Saçlarını yıkamalısın.
- Kask kafanızı koruyacak.
- Kask kafanı koruyacak.
Tom kafasından vuruldu.
Gövdeyi ayırıp başını atın.
...ve onunla başını yakalarız.
...ve onunla başını yakalarız.
ve onunla başını yakalarız
...ve onunla başını yakalarız.
Soyguncu onun kafasına vurdu.
I.Charles onun kafasını kestirdi.
Başınızdan çıkartın!
Benimle dalga geçme!
Saçımı yıkamadım.
Saçımı yıkamak istiyorum.
O, kafamı koparacak.
O, kafamı koparacak.
Tom yastıkla başını örttü.
Tom battaniyesi ile başını örttü.
Tom kafasını tamamen kaybetti.
Tom başını muayene ettirmeli.
Başımı temizlemem gerekiyor.
Tom kafasından vuruldu.
Ayağımı yerden kestin.
Onun başarısı başını döndürdü.
Tom, Mary'nin kafasını kesti.
Tom tavuğun kafasını kesti.
Senin kafanı uçuracağım.
Ufak bardağını kullan.
Saçımı yıkamalıyım.
- Mary saçını yıkamadı.
- Mary saçlarını yıkamadı.
Saçlarını bir havluyla kuruladı.
Başını kaşıma alışkanlığı var.
Aklına bir fikir gelen kişi benim.
Kafanı korumak için bir kask takmalısın.
Sen fikre nasıl ulaştın?
Aklıma bir fikir geldi.
Tom, Mary'nin başının altına bir yastık koydu.
Bu düşünce aklımdan geçti.
O, kralın başına bir taç koydu.
Aklıma parlak bir fikir geldi.
Tom neredeyse her gün saçını yıkar.
...ve onunla başını yakalarız.
Sopayla başından yakalamak akıllıcaydı.
Ve her şey başa sarıyor
O, başını yastığa koydu.
Tom baş aşağı yavaş yavaş yürüyordu.
Kafanı muayene ettirmelisin.
O, benden bir baş daha uzundur.
O benden bir baş uzundur.
Kuş kafasını suya daldırdı.
O, kafasına bir kep giydi.
O, kafasından yaralandı.
Onlar onun kafasına bir fiyat koydu.
Tom kendini başından vurdu.
Onun başına ödül kondu.
Tom her gün saçını yıkar.
Tom başını yastığa koydu.
Kafanı kuma gömmeyi bırak.
Aklıma bir fikir geldi.
Başını pencereden çıkarma.
Tom başını masaya koydu.
Akla hiçbir şey gelmiyor.
Gerçeği yok sayma.
Yavaş ol, tamam mı?