Examples of using "доступ»" in a sentence and their turkish translations:
yardım eden teknolojiye evriliyor.
Kapı mutfağa erişim sağlar.
Türkiye, Twitter'a erişimi engelledi.
Askerler şehre girişi engelledi.
Evde internet erişimin var mı?
beynimize erişim ve hakimiyetimiz
Dünyanın herhangi bir yerinde gençlerin kendi dilerinde
Öğrencilerin kütüphaneye erişimleri var.
Onların kütüphaneye giriş izinleri var.
Tüm öğrencilerin kütüphaneye erişimi var.
Bir kişinin telefonun tümüne ulaşmak
ve o bilgilerin nasıl kullanıldığını veya 3. partilerle paylaşıldığını
ya da sosyal medya hesaplarına ücretsiz erişim için,
Yayın sektörüne olan bu erişimin eşi benzeri görülmemişti.
Eskiden, algoritmanızı herkese açıp
Bana kayıtlarına giriş izni verdi.
Bu kütüphaneye erişim imkânım var.
Bizim bilgiye doğrudan erişim hakkımız var.
Polis sadece tek bir banka hesabına ulaştığında,
banka bilgilerinize ulaşabilir
Kanalı nasıl destekleyebileceğinizi öğrenmek, reklamsız erken
Tom'un ihtiyacımız olan bilgiye erişimi var.
Bilginin tümüne erişemiyordum.
Ama okumak için birçok şeye erişimim var,
Otelde internet erişimi için ek bir ücret var.
günlük yaşantınızdaki neredeyse her fiziğe erişmenizi sağlar.
Hacker şirketin veri tabanında bulunan hassas dosyalara erişimi kazandı.
Her çocuğun aynı eğitim fırsatlarına sahip olması zorunludur.
Bu web sitesinden yasaklandın.
yani internetten de basitçe bu bilgilere ulaşabilirsiniz yahu
İnternette herkesin benim fotoğraflarıma erişebilmesini istemiyorum.
işsizlik sigortası gibi güvenlik ağı programına erişmesi gerekiyor.
Dosyalarımıza giriş için FTP'nin nasıl kullanılacağına dair bilgileri ekledim.
Herkesin aynı fiziğe erişimi var, fiyakalı bir laboratuvara ihtiyacınız yok.
İnanılmaz bir dizi belgesel için bir yıllık erişim için sadece 12 dolar.
Tüm yıl boyunca 15 dolardan daha düşük bir fiyata bu inanılmaz belgesel