Examples of using "часа»" in a sentence and their turkish translations:
Saat 14:00.
Saat sadece üç.
Üç saatin var.
Bir buçuk saattir bekliyorum.
Biz iki saat yürüdük.
Bana üç saat ver.
Konferans iki saat sürdü.
Saat ikide gel.
Üç saat boyunca uyudum.
Onarım üç saat sürdü.
Konser üç saat sürdü.
Gösteri iki saat sürdü.
Saat iki.
Yakında saat üç olacak.
Saat üç.
Saat dört.
İki saat boyunca seni bekledi.
Üç saatimiz var.
Sadece üç saatlik bir uçuş.
Üç saattir seni bekliyorum.
Üç saattir seni bekliyorum.
Sadece üç saatimiz var.
Kaza, iki saat önce oldu.
Tom üç saat sonra geri döndü.
Bu üç saat önce oldu.
Neredeyse 10 saattir buradayım.
- Üç saat geciktin.
- Üç saat geciktiniz.
Bir günde yalnızca 24 saat vardır.
Tom orada üç saat kaldı.
Toplantı iki saat sürdü.
Saat öğleden sonra 2:00.
Saat şimdi tam 3'tür.
Tom bir saatten daha fazla bekledi.
Bir saatten daha az zamanımız var.
Bir saatten daha fazla bir süredir buradayız.
Üç saat bekleyeceğiz.
Bir dakika bir saatin altmışta biridir.
Tom üç saattir uyuyor.
Üç saat bekledim.
Bir buçuk saat bekledim.
Bu yaklaşık bir saat sürecek.
Tom üç saat uyudu.
Film iki saat sürdü.
Tom üç saat bekledi.
Film 2 saat sürdü.
Tom üç saat bekledi.
İki saat şarkı söyledim.
Ameliyat üç saat sürdü.
Üç saat çalıştık.
Sınav üç saat sürdü.
Ben üç saattir otobüs bekliyorum.
Bu görev üç saat sürdü.
Tom üç saat geç geldi.
Neredeyse üç saat geçti.
Bir saatten fazla bir süredir seni bekliyorum.
Üç saat sonra eve geri döndü.
24 saatin var.
Her dört saatte bir bu ilacı al.
Burada yaklaşık üç saattir bekliyorum.
Onu üç saat önce gördüm.
Benim uçak üç saat içinde kalkar.
Dün gerçekten üç saat yüzdün mü?
Toplantı üçte başlar.
Bir saat içinde geri döneceğim.
Bir saatten biraz fazla sürdü.
Tren iki saat önce yola çıktı.
Bir saatten fazladır onları arıyorum.
Yarın saat üçte seninle buluşacağım.
O bir saat içinde geri dönecektir.
Onlar bir saattir buradalar.
O iki saattir orada oturuyor.
Sadece iki saat uyudum.
İki saattir beklemekteyim.
İki saat içinde geri döneceğim.
Saat dörtte geri arayacağım.
Konferans iki saat önce bitti.
O, bir saat içinde gelecek.
Onun konuşması üç saat sürdü.
Kurtarma ekipleri iki saat geç geldi.
İki saattir çalışmakta.
- Üç saatimiz var.
- Kalan üç saatimiz var.
Sadece üç saatimiz var.
Tam üç saatimiz var.
Üç saattir bekliyoruz.
Üç saattir buradayız.
Neredeyse üç saattir buradayız.
Üç saat içinde döneceğiz.
Biz üç saat içinde yola çıkıyoruz.
Tom yaklaşık bir saat önce terk etti.
Tom üç saat önce ayrıldı.
Ben bir saattir okuyordum.
Bir gün yirmi dört saattir.
Üç saattir buradayım.
Üç saattir burada oturuyorum.
Yirmi dört saate ihtiyacım var.