Examples of using "'la" in a sentence and their turkish translations:
Dokundu, hissetti, tadına baktı.
Onu tanıyor musunuz?
İnanç istihbaratın ölümüdür.
Kız camı kırdı.
Kız pencereyi kırdı.
Köpek yavrusu onu yanağından yaladı.
O, onu azarladı.
Haber onu üzdü.
Onu seviyorum.
Polis onu arıyor.
Polis onu hapse attı.
Kararlılık başarının anahtarıdır.
Ona kilisede rastladım.
Onu gördük.
Adaptasyon hayatta kalmak için anahtardır.
- Bana gerçeği söyle.
- Bana gerçeği anlat.
Ağzınızı açın.
Izdırap, kayıplar, suçluluk ve utanç-
yaralı ve güvensiz hissetmek yerine
Üçüncü yalan ise meristokrasi inancıydı.
Gecenin gelmesiyle karanlıktan faydalanacaklar.
Köşe başındaki ev bizim.
Devrimin tohumu baskıdır.
Güvensizlik güvenliğin anasıdır.
Odayı ay ışığı kapladı.
Tekrar, hafızanın anahtarıdır.
Matematik, aklın müziğidir.
Tarih, yaşam öğretmenidir.
Teslim olmak için alternatif ölümdür.
Dostluk yaşam tuzudur.
Temizlikçi kadın muhabbeti yarıda kesti.
Biz ona yardım ettik.
Onlar ona yardım etti.
Tarih gerçeğin ışığıdır.
İnanç, aklın ölümüdür.
Sabır, bilimin anasıdır.
Polis geceleyin şehri gözler.
Demokrasi çoğunluğun diktatörlüğüdür.
İkiyüzlülük demokrasinin ölümüdür.
Çeşitlilik hayatın lezzetidir.
- Yüzünüzü yıkayın.
- Yüzünü yıka.
- Televizyonu kapat.
- TV'yi kapatın.
Deneyim en iyi öğretmendir.
Gerçeği söyle.
Bana topu ver.
Sesini alçalt.
Elbiselerini çıkar.
Haberi yay!
Yemeği masanın üzerinde bırak.
Süt ineklerden gelir.
Bana yarısını ver.
Ben haberi radyoda duydum.
Farkı görüyor musun?
Fırtınadan sonra, hava sakindi.
Bağ kurma,
karmaşıklık
Benimki de sihir.
''Mutluluk ve mutsuzluk,
Ekonomi insan demektir.
Akıntıya kapıldılar.
Halatı çözdü, onu topluyorum.
Kinetik Şehir diyorum buna.
Bilgi Çağı.
- Güvercin barış anlamına gelir.
- Güvercin barışı simgeler.
Haber onu çok rahatsız etti.
- Kız camı kırdı.
- Kız pencereyi kırdı.
O, onu yanağından öptü.
Onun odayı temizlediğini gördüm.
Sadelik anahtardır.
Kanun kanundur.
Onun caddeyi geçişini gördüm.
Öğrenci elini kaldırdı.
Beklemeye değerdi.
Küçük kız pencereyi açtı.
- O onu öptü.
- Onu öptü.
İstisnasız kural yoktur.
Onu partide gördüm.
Geçen hafta onu gördüm.
Sen onu gördün.
İnsanlar özgürlüğü sever.
Sabır anahtardır.
Aile ailedir.
Ben onu alnından öptüm.
- Ayvayı yedi.
- İşleri bombok etti.
- Batırdı.
- Yağmurlar ürünü harap etti.
- Yağmurlar mahsulü harap etti.
Onun yanağını öptüm.
Ben onu istasyonda gördüm.
Top çite çarptı.
Paran ya da hayatın!
Onu dudağından öptüm.
Hapishane onu değiştirdi mi?
Birlikten güç doğar.
Işık karanlığa nüfuz etmez.
El fenerini al. Buna ihtiyacımız var.
çeşitlilik yaşamın tadıdır çünkü.
Son teste gölge testi denirdi,
Merhamet, adalet, özgünlük gibi değerler.