Examples of using "'si" in a sentence and their turkish translations:
Öyle.
sanki
Evet evet bu olabilir
mantıklı mı diye soracak olusanız
Koşmak istiyorsan, öyleyse koş.
Eğer...
Bizde ise
aslında evet
Eğer isterseniz.
Eğer isterseniz.
değilse çattırt diye kırılıverirsin
Eğer öyle diyorsan.
İsterseniz, gidebilirsiniz.
- Eğer istersen, geri dönebilirim.
- Eğer isterseniz, geri dönebilirim.
Eğer istersen bu senindir.
Anlamıyorsan sor.
- Anlamıyorsan sor.
- Eğer anlamıyorsan bir soru sor.
İstersen bizimle gel.
Anlamıyorsan sor.
Hatalıysan ne olacak?
- İstiyorsan gelebilirsin.
- İstiyorsanız gelebilirsiniz.
- Sigara içmem seni rahatsız eder mi?
- Sigara içmem sizi rahatsız eder mi?
- Eğer yanlış yaparsam beni düzelt
- Hatalıysam beni düzelt.
- Hatalıysam düzelt.
Sana yardım edebilip edemeyeceğimize bir bakalım.
İstersen gidebilirsin.
Gelip gelmeyeceğini bilmiyorum.
İçiyorsan araba sürme. Araba sürüyorsan içki içme.
Bir şey bulursan beni ara.
Eğer istersen bu senindir.
"evlenebilseydim,"
Eğer söylerseniz,
Eğer beyaz tenliyseniz
Eğer hayattaysanız
Tabii heceleyebilirseniz.
Eğer eski bir terörist...
İki tane koyuyoruz...
uyum sağlamaksa evet
çok net bir şekilde evet
ya düz ise
sıcak olmasından kaynaklı ise
bizler eğitimli isek
Yağmur yağarsa beni ara.
Yapman gerekiyorsa, yapmalısın.
Dinlesen anlarsın.
Eğer istersen buna inan.
Ararsan bulursun.
- İnşallah.
- Kısmetse.
- Allah'ın izniyle.
Gel gelebilirsen.
Beni yakala yakalayabilirsen.
Eğer istersen dinle.
Yağmur yağarsa, beni ara.
Bunun yardımcı olup olmayacağını görelim.
Gelebiliyorsan, gel!
Gelebiliyorsan gel!
Yağmur yağmazsa.
Eğer herkesi dahil edersek, herkes gönül verirse
Hava iyi olursa, giderim.
Yardıma ihtiyacın olursa, bana haber ver.
İstiyorsan burada kalabilirsin.
Mümkün olursa sana yardım ederim.
Onun gelip gelmeyeceğini bilmiyorum.
Eğer açsan o zaman yemek ye.
- Vaktim olup olmadığını bilmiyorum.
- Zamanım olup olmadığını bilmiyorum.
Kazansak da kaybetsek de, adil oynamak zorundayız.
Eğer yağmur yağarsa kalacağım.
Başaramamışsa ne olmuş yani?
Ağlamak istiyorsanız ağlayın.
Eğer savaş istiyorsanız, savaş alırsınız.
Zamanım olursa, yaparım.
Güldüğünde dünya da seninle güler, ama ağladığında yalnız ağlarsın.
Eğer istersen beni bu öğleden sonra ara.
Sana söyleseydim anlamazdın.
Onu görsem tanır mıydım?
Gülümsersen mutlu olacağım.
George'un gelip gelmeyeceğini bilmiyorum.
Onlar hatalıysa ne olur?
- Orada olup olmayacağını bilmem gerekiyor.
- Orada olup olmayacağını bilmeliyim.
Yağmur yağarsa, lütfen beni arayın.
Gerçekten o kadar soğuk değil.
Hava iyi olursa gideceğim.
Çok sigara içmezsen daha iyi olacak. Sigara içmezsen çok daha iyi olacak.
- Eğer sorularınız varsa, benimle iletişime geçin.
- Eğer soruların olursa benimle irtibat kur.
Onun bir kız arkadaşı olup olmadığını biliyor musun?
Onun bilip bilmediğini bilmiyorum.
- Zamanım olsa, sana yardım edebilirim.
- Zamanım olsaydı, sana yardım edebilirdim.
Eğer öyle olabilseydim...
Eğer yorgunsan yatmaya git.
Keşke Fransızca konuşabilsem.
Bunun aşk olup olmadığını merak ediyorum.
İstiyorsan bilgisayarımı kullanabilirsin.
Söyleyecek bir şeyin varsa, söyle.
birbirlerine vurabilirsiniz.
Ve eğer bu bir illüzyonsa
Bu şekilde olsa bile,değil mi?