Examples of using "Corazón”" in a sentence and their turkish translations:
- Senin bir kalbin yok.
- Senin bir yüreğin yok.
O benim kalbim.
İçten teşekkürler!
İyi geceler, aşkım!
Kalbini aç.
Kalbimde yaşıyorsun.
Tom'un bir kalp hastalığı var.
Ben bütün kalbimle teşekkür ediyorum.
ve kalbim kırık
Sık dişini.
- Onun nazik bir kalbi var.
- Müşfik bir kalbi var.
Onun iyi bir kalbi vardır.
Onun kalbi yavaş atıyordu.
Kalbimi kırdın.
Kalbi çılgınca çarpıyordu.
Kalbim sızlıyor.
Allah kalbimi bilir.
Konuşmamız gerek, tatlım.
Sen onun kalbini kazandın.
Kalbimdesin.
- Onun bir kalp rahatsızlığı var.
- Onun bir kalp hastalığı var.
Kalbim acıyor.
Kalbim kırık.
Kalbimde yaşıyorsun.
Kalbimi çaldın.
- Onun kalbini kırdın.
- Onun kalbini kırdınız.
Onun kalbini kırdım.
Kalbim kanıyor.
Bir kalbim var.
Kalbini dinle.
Onun kalbi hasta.
- Size en içten duygularla teşekkür ederim.
- Size çok teşekkür ederim.
- Bütün kalbimle size teşekkür ederim.
kalp şekli, İsa'nın Kutsal Kalbi olarak anılmaya başladı.
kalp akut şekilde zayıflıyor
Kalplerimizi açarsak bu,
Nabzım kesinlikle çok yükseldi!
yürekten başlamak,
Bu gerçekten kalbimi kırdı,
yinede Bağdatta İslamın kalbiydi.
kalpleri kırılmaz,
Kalbi atmayı bırakıyor.
Onun şefkatli bir yüreği var.
- Sadece kalbini izle.
- Sadece yüreğinin sesini dinle.
- Yalnızca yüreğinin sesine kulak ver.
- Sadece kalbinin sesini dinle.
Bunu içten söylüyorum.
Onun kalbi kırıktı.
Kalbim atmaya başladı.
Kalbimi kırma.
Bir boşluk kalbimi yiyip bitirmektedir.
Yüreğim kan ağlıyor.
O kalbimi kırdı.
Tom'un büyük bir kalbi var.
O kalp için kötü.
O acımasız bir pislik.
Gerçekten kalbimi kırmak istiyor musun?
Benim bir kalp sorunum var.
Onun saf bir kalbi var.
Kalbim atmayı bıraktı.
Onun kalbi geniş.
Onun büyük bir kalbi var.
Nasıl bu kadar kalpsiz olabiliyorsun?
Kalbim çok hızlı atıyor!
Tom iyi kalpli.
- Onun iyi bir kalbi var.
- O iyi bir kalbe sahip.
Artık bir kalbe ihtiyacım yok.
O benim yüreğimi çaldı.
Onu kalbimde hissedebilirim.
Kalbimin küt küt attığını hissedebiliyorum.
Ann'in müşfik bir kalbi var.
Heyecandan kalbi titriyordu.
Sami'nin iyi bir kalbi var.
Kalp yaralarını iyileştirmek zaman alır.
Her bir sözün kalbimi acıtıyor.
kalbin çok güçlü atmasını
mecazi kalbe yani.
ve kalple ilgili ölümler gibi.
Size kalp çarpıntısını,
ilk dürtünüz kalbinizi korumak olabilir.
kalbimi geleceğe adadım
Kızın yumuşak bir kalbi var.
Onun yüreği sevinç doluydu.
Kalbim yeşil ve sarıdır.
- O taştan bir kalbe sahip.
- Onun taştan bir kalbi var.
Tom'un taştan bir kalbi var.
- Kalbim yarış etmeye başladı.
- Kalbim hızla atmaya başladı.
İyi geceler, hazinem!
O acımasız bir sürtük.
Mary kalbimi incitmedi mi?