Translation of "Karısına" in English

0.015 sec.

Examples of using "Karısına" in a sentence and their english translations:

O, karısına kızgındı.

He was angry with his wife.

Tom karısına gülüyor.

Tom is kissing his wife.

Tom karısına sadık.

Tom is loyal to his wife.

Tom'un karısına aşığım.

I'm in love with Tom's wife.

Elması karısına vermedi.

He didn't give the diamond to his wife.

Tom karısına kızgındı.

Tom was angry with his wife.

Tom'un karısına benziyorsun.

You look like Tom's wife.

- Karısına tokat atan adam aşağılıktır.
- Karısına tokat atan adam alçaktır.
- Karısına tokat atan adam adidir.

A man who smacks his wife around is contemptible.

Mali bakımdan karısına güveniyor.

He relies on his wife financially.

Başarısının çoğunu karısına borçludur.

He owes much of his success to his wife.

Tom karısına yardım ediyor.

Tom is helping his wife.

Kitabını karısına ithaf etti.

He dedicated his book to his wife.

Karısına düşünmeden almamasını söyledi.

He told his wife not to buy on impulse.

Tom karısına yalan söyledi.

Tom lied to his wife.

Tom karısına derinden aşık.

Tom is deeply in love with his wife.

Tom'un karısına Mary deniliyor.

Tom's wife is called Mary.

O, karısına makyaj yaptırdı.

He had his wife painted.

Sami bunu karısına göstermedi.

Sami didn't show this to his wife.

Sami karısına iyi baktı.

Sami took good care of his wife.

Sami karısına çok aşıktı.

Sami was so in love with his wife.

Bugünkü durumunu karısına borçlu.

He owes what he is today to his wife.

Sonra Lannes'ın karısına şunları yazdı:

Then he wrote to Lannes’ wife:

O bir çiftçinin karısına benziyor.

She looks like a farmer's wife.

O, mali açıdan karısına bağımlıdır

He's financially dependent on his wife.

Tereddüt etmeden karısına gerçeği söyledi.

Without hesitation, he told his wife the truth.

Aun hâlâ karısına aşık mı?

Is Aun still in love with his wife?

Tom mali olarak karısına bağlıdır.

Tom is financially dependent on his wife.

Her zaman karısına hediyeler veriyor.

He is always giving presents to his wife.

O, karısına gömleğini tamir ettirdi.

He got his wife to mend his shirt.

Tom neden kendi karısına söylemedi?

Why didn't Tom tell his own wife?

Koca, mutfakta karısına yardım ediyor.

The husband is helping his wife in the kitchen.

Tom nadiren karısına hediyeler verir.

Tom rarely gives his wife presents.

Tom'u karısına tanıtan kişi benim.

I'm the one who introduced Tom to his wife.

Karısına yalan söyleyerek evliliğini yıktı.

He destroyed his marriage by lying to his wife.

Fred başarmak istediği amaçlardan karısına bahsetti.

Fred told his wife about the goals that he wanted to accomplish.

Tom bu günkü durumunu karısına borçludur.

Tom owes what he is today to his wife.

O her zaman karısına sadık idi.

He was always faithful to his wife.

Karısına çok büyük bir servet bıraktı.

He left his wife an enormous fortune.

O, vasiyetinde karısına bir servet bıraktı.

In his will, he left a fortune to his wife.

O vasiyetinde tüm servetini karısına bıraktı.

He left all his property to his wife in his will.

Tom karısına yalan söyleyerek evliliğini mahvetti.

Tom destroyed his marriage by lying to his wife.

Tom karısına bir kabak böreği pişirdi.

Tom baked his wife a pumpkin pie.

O ona ve karısına hakaret etti.

She insulted him and his wife.

Sami bundan karısına asla söz etmedi.

Sami never told his wife about this.

Başka birinin karısına içten içe âşık oldum.

I'm secretly in love with someone else's wife.

Tom'un en büyük kızı tıpkı karısına benziyor.

Tom's oldest daughter looks just like his wife.

Karısına pahalı bir doğum günü hediyesi almış.

He bought an expensive birthday present for his wife.

Bir rivayete göre karısına 250 bin $ tazminat ödüyor

According to a rumor, he pays his wife $ 250,000 in compensation.

O her zaman karısına karşı doğru olduğunu söylüyor.

He says he has always been true to his wife.

Tom sık sık karısına ve çocuklarına kötü davrandı.

Tom frequently abused his wife and children.

İş günü bittikten sonra, Tom eve karısına gitti.

After the work day was over, Tom went home to his wife.

Tom evlilik yıl dönümlerinde karısına çiçekler vermeyi asla unutmaz.

Tom never forgets to give his wife flowers on their wedding anniversary.

Tom karısına geç saatlere kadar çalışmak zorunda kaldığını söyledi.

Tom told his wife he had to work late.

- Tom ilk kitabını karısına adadı.
- Tom ilk kitabını eşine adadı.

Tom dedicated his first book to his wife.

Adem karısına Havva adını verdi. Çünkü o bütün insanların anasıydı.

And Adam called the name of his wife Eve: because she was the mother of all the living.

Yaşlı adam öne doğru eğildi ve karısına yumuşak bir sesle sordu.

The old man leaned forward and asked his wife with a soft voice.

Bu nedenle adam anasını babasını bırakıp karısına bağlanacak ve ikisi tek beden olacak.

Wherefore a man shall leave father and mother, and shall cleave to his wife: and they shall be two in one flesh.

Tom hiç kimseye güvenmez: ne arkadaşlarına, ne karısına, ne çocuklarına, ne de kendine bile.

Tom doesn't trust anyone: neither his friends, nor his wife, nor his children, nor even himself.