Translation of "İçi" in Portuguese

0.031 sec.

Examples of using "İçi" in a sentence and their portuguese translations:

Madenin içi kapkaranlık.

A mina está totalmente às escuras.

Bu madenin içi kapkaranlık.

A mina está totalmente às escuras.

Senin içi aldığıma bak.

Olhe o que eu trouxe para você.

Mağaranın içi zifiri karanlık.

É escuro dentro da caverna.

Madenin içi çok karanlıktı.

Estava muito escuro dentro da mina.

Tom hâlâ çevrim içi.

Tom ainda está on-line.

Gömleğinin içi dışına dönmüş.

Sua camisa está do avesso.

Bu şeyin içi yağla dolu.

Esta casca tem muito óleo.

Tom her zaman çevrim içi.

Tom está sempre on-line.

Hafta içi her zaman meşguldür.

Ela está sempre ocupada nos dias de semana.

Tom bu şehri avucunun içi gibi bilir.

- Tom conhece esta cidade de cabo a rabo.
- Tom conhece esta cidade como ninguém.

Tom bu alanı avucunun içi gibi biliyor.

Tom conhece esta área como a palma da sua mão.

Bu kutunun dışı yeşildir ama içi kırmızıdır.

O exterior desta caixa é verde, mas o interior é vermelho.

- O, modern İngiliz edebiyatını avucunun içi gibi biliyor.
- O, modern İngiliz edebiyatını avucunun içi gibi bilir.

Ele é versado em literatura inglesa moderna.

- Tom çok sempatik.
- Tom çok içi dışı bir.

Tom é muito extrovertido.

İçi boş Suriye, Filistin, Mezopotamya, Babil, hepsi size ait!

Em toda a sua vastidão, Síria, Palestina, Mesopotâmia, Babilônia... todos vos pertencem!

Bütün bir gün seni çevrim içi görmemem neredeyse beni korkuttu.

Quase me assustou não te ver online por um dia inteiro.