Examples of using "أخيرا" in a sentence and their turkish translations:
Sonunda onu buldum.
Tom nihayet evleniyor.
O nihayet oradaydı.
Sonunda raporu yazmayı bitirdim.
Almanya'nın Hagen kentinde sonunda bulundu
Bu can sıkıcı hata nihayet düzeltildi.
Tom sonunda gülmeyi durdurdu.
Flaminius sonunda Servilius'u beklemekten vazgeçiyor.
Sami sonunda komadan çıktı.
Sonunda uygun bir çift ayakkabı buldum.
Son olarak, Aydınlanma insan doğasına aykırı mı?
sonunda karıncada da kendime göre bir özellik buldum yani
Sen onun nihayet eve geri döndüğünü zaten duydun mu?
Sami nihayet onu yapmayı bitirdi.