Translation of "أرادت" in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "أرادت" in a sentence and their turkish translations:

أرادت إمبراطوريات كثيرة،

Farklı imparatorluklar ne yaptı?

أرادت أن تكون معلمةً.

O bir öğretmen olmak istedi.

أرادت ليلى كلّ المال.

- Leyla tüm parayı istedi.
- Leyla bütün parayı istedi.
- Leyla bütün parayı istiyordu.

أرادت ليلى مغادرة السيارة

Leyla arabadan inmek istedi.

أرادت ساداكو أن تنسى الأمر.

Sadako onu unutmak istedi.

ماري أرادت أن تكون كاتبة.

Mary yazar olmak istiyordu.

- أرادت ليلى أن تذهب و تصطحب صديقتها.
- أرادت ليلى أن تذهب و تقلّ صديقتها.

Leyla arkadaşını almaya gitmek istedi.

إن أرادت حربا، فها هي حربها.

Savaşmak istiyorsa bir savaşı var.

أرادت ليلى أن تقتل كلا منّا.

Leyla ikimizi de öldürmek istiyordu.

وأنّ هذه القصص أرادت أن تكون بطيئة.

hikâyelerin yavaş okunmasının gerektiğini

"جدتكم أرادت أن يتم دفنها في موطنها."

Anneannem memleketinde gömülmek istedi.

إذا أرادت المرأة يحق لها عدم اصطحابهم

Eğer ki kadın isterse bunları almama hakkına sahip

أخبرتني ذات يوم أنها أرادت قطة أليفة.

Bir gün, o bana evcil bir kedi istediğini söyledi.

أرادت ماري معرفة ما إن كان لِتوم حبيبة.

Mary, Tom'un bir kız arkadaşı varsa öğrenmek istedi.

في الأساس، عندما أرادت أن تتحدث في بعض الأحيان،

Aslında, bazen evde veya dışarıda konuşacağı zaman

لم تستطع أن تبقي دموعها عندما أرادت تلسكوبًا للأطفال

çocuklar için bir teleskop istediğinde göz yaşlarını tutamamıştı

‫حتى صغارها عليها قطع تلك الرحلة‬ ‫إن أرادت النجاة ليلًا.‬

Geceden sağ çıkabilmek için en ufakları bile bu yolu kat etmeli.

‫المشكلة أن هذه الكائنات ‬ ‫تستطيع الحركة بسرعة هائلة متى أرادت هذا.‬

Şöyle ki bu ufaklıklar istediklerinde çok hızlı olabiliyorlar.

لذا إذا أرادت أن تظهر شريحة فإنها تظهرها إذا كانت تريد أن تظهر صورة تظهرها

yani bir slayt göstermek istiyorsa onu gösteriyor bir fotoğraf göstermek istiyorsa onu gösteriyor