Examples of using "إطعام" in a sentence and their turkish translations:
bu keçileri beslemekti.
Ailesini doyurma vakti geldi.
Yavrularını 24 saat beslemek zorunda.
kraliçe karıncayı beslemek için çalışır bütün karıncalar
Çocuğuna ekmek yediremeyecek duruma düşen aileler sizce ne yapacak?
Ramazanışerifte birini doyurmak çok sevaptır.