Translation of "التوتر" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "التوتر" in a sentence and their turkish translations:

شيئ يقطع التوتر.

Gerginliği azaltmak için bir şey.

الضوضاء تسبب التوتر،

Gürültü strestir,

بين الإخوة كثير من التوتر.

Kardeşler arasında çok gerginlik var.

ينسى كل شيء من التوتر.

Heyecandan her şeyi unutuyor.

ولكن مع ازدياد درجة التوتر تدريجياً من المواقف متوسطة إلى عالية درجة التوتر

Fakat stres seviyesini orta derece strese, yoğun strese,

تصاعد التوتر بين الهند وباكستان حول كشمير.

Hindistan ve Pakistan arasında ki Keşmir gerginliği ateşleniyor.

إذا كان هناك من يقول: هذا التوتر الناتج

Bu topluluk karşısında konuşma heyecanı olan

تسبب الدرجات الشديدة من التوتر التي تحدث أثناء التعرض للصدمة

Travma sırasında hissedilen aşırı stres seviyelerinin

وحتى المواقف شديدة درجة التوتر، كتلك التي تحدث في الصدمات،

sonrasında travmadaki gibi aşırı strese çıkardıkça

يكون كالذي مات من التوتر، يصل إلى هذه الدرجة ويعتلي المنصة،

heyecandan öldü ölecek, o seviyede geliyor kürsünün başına

وأنا أيضًا، أشعر مثله بالتوتر بالدرجة التي يُنسى فيه كل شيء من التوتر.

Ben de onun gibi heyecandan her şeyi unutacak seviyede heyecanlanıyorum.