Examples of using "التوتر" in a sentence and their turkish translations:
Gerginliği azaltmak için bir şey.
Gürültü strestir,
Kardeşler arasında çok gerginlik var.
Heyecandan her şeyi unutuyor.
Fakat stres seviyesini orta derece strese, yoğun strese,
Hindistan ve Pakistan arasında ki Keşmir gerginliği ateşleniyor.
Bu topluluk karşısında konuşma heyecanı olan
Travma sırasında hissedilen aşırı stres seviyelerinin
sonrasında travmadaki gibi aşırı strese çıkardıkça
heyecandan öldü ölecek, o seviyede geliyor kürsünün başına
Ben de onun gibi heyecandan her şeyi unutacak seviyede heyecanlanıyorum.