Translation of "الحل" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "الحل" in a sentence and their turkish translations:

لذا ما الحل؟

Peki çözüm ne?

الحل يبدأ بالإصلاحات.

Çözüm reformlarla başlıyor.

ثم نفقز إلى الحل

çözüme atlıyoruz

إذا ما هو الحل؟

Peki çözüm ne olabilir?

تعلمون، القضايا سهلة الحل،

işte, kolay lokmalar,

هذه المشكلة صعبة الحل.

Sorun çözülemeyecek kadar zor.

كانت مشكلة صعبة الحل.

Çözmesi zor bir problemdi.

لكن دعونا نصل إلى الحل

Şimdi çözüme bakalım.

الحل بسيط: اذهب إلى الجدار،

Çözüm basit: duvara doğru git,

الحل الأول هو اتباع الإشارات

İlk çözüm, işaretleri takip etmek

ولكن العديد منها يحمل الحل.

ama çoğunda potansiyel var.

الحل لهذا الفيروس بسيط للغاية

Bu virüsün çözümü ise çok basit

والنصف الثاني يدور حول استكشاف الحل.

ve ikinci yarı, çözümü keşfetmekle ilgili.

الحل الثاني هو عدم الوثوق بحدسِنا.

İkinci çözüm, sezgilerimize güvenmemektir.

وجعلهم يؤمنون أن الحل لتحويل أمتنا

ülkemizi dönüştürmenin cevaplarının onların ellerinde olduğuna

الجيد في الموضوع٬ هو أنه سهل الحل.

İyi haber şu ki bunu sağlamak çok basit.

اكتشفت أن إعطاء المال ليس الحل الوحيد.

para bağışlamanın tek çözüm olmadığını fark ettim.

أن البشر هم المشكلة وأن التقنية هي الحل.

sorun insanlar, çözüm ise teknoloji.

حسنًا، يحملُ بعضكم اليوم جزءًا من ذلك الحل:

Bir kısmınız çözümü bugün yanınızda taşıyorsunuz:

أنت تبحث في الإنترنت الآن أنت تعرف الحل

şimdi internete bakıyorsun çözüm yolunu biliyorsun

من الممكن أن تكتشف أن هذا الحل أكثر فاعلية

Bu, tahmin edebileceğinizden

وهكذا، بعد التعرف كيف تقتل هذه الدفاعات إشراك الناس في الحل،

Harekete geçmeyi öldüren nu beş şeyi tanıdıktan sonra,