Examples of using "الشكل" in a sentence and their turkish translations:
İsa ile birlikte oluşturdukları şekil ise V şeklini yani kutsal kaseyi sembolize ediyor olabilir
Kriz bu şekilde işlemez.
Çünkü kolay.
Yani eliptik dediği şöyle bir şey
- Seni ne o kadar kızdırdı?
- Seni böyle kızdıran nedir?
algoritmalar oluşturmaya çalıştılar.
yönde ve bulunduğu yerde değiş tokuşu beraberinde getirir.
konuşmaktan dolayı çok mutluyum.
ve bir takotsubonun şekline bürünmüştü.
Ama bu böyle işlemiyor.
Memnuniyetsizliğin gücü bu şekilde çalışmıyor.
Bunu kaçınız hatırlıyor?
ve bu standart hâlini aldı.
Fakat ırk ayrımcılığı artık en belirgin formunda
her iki fikri de alıp tek fikirde birleştirebilirim.
insanlar karşısında ölsem daha iyi.
Birazcık, aynen böyle. Kürekle. İşte böyle. Ver bana.
Ama bence bu böyle olmamalı.
Yuvarlak da değil düz de değil eliptik demiş
Bilinçli bir şekilde rezil oluyorsunuz ama adım adım.
acaba artık okullar bu şekile dönemez mi?
O olips şekerinin şekli işte biraz daha eliptik o oluyo
Google'a göre bunun nedeni, Mercator'un şekil ve açıları korumadaki yeteneği,
"Ön yargılı olduğum birini görürsem o zaman bu karşı hareketi uyguluyorum"
ve soldaki normal kalpten oldukça farklı görünüyor.
Amacın zaten çok belirli olduğu düşünülüp doğrudan formata geçiliyor.
Demek aşağıya serbest inişle ulaşmamı istiyorsunuz?
Üstelik en merak ettiğim şekli, ağız kopuzu
en iyi şekilde planlanıyor ve bazıları şekil olarak modern olduklarına inanıyor,
Dünya üzerindeki Brezilya, Merkatör projeksiyonunda Brezilya ile aynı boyuta sahiptir.
Böyle yapmalısın... Boşalmış gibi ses çıkmalı.
Solumda garip bir şekil fark edip aşağı ilerlediğimi hatırlıyorum.
bu yalnızlık biçiminin üstesinden gelmesi için ilk adım atılmış oluyor.
bunu yerde kesmek zorunda kaldım ve ülkelerin kötü görünmemesi için büyük bir çaba harcadım.
- Dünya şimdi olduğu durumda olmasa, kimseye güvenemem.
- Eğer dünya şimdiki şeklinde olmasaydı herhangi birine güvenebilirdim.